KONUK YAZARLAR

  • KÜRTLER BATIDAN DOĞUYA GÖÇ ETMEYİ KABUL EDECEKLER Mİ?..

    Öcalan’ın “paradigma” sözcüğü ile şifrelediği 25 Şubat 1925 tarihli mektubundaki (1) PKK’nın misyonunu tamamladığı ve “silâh bırakma” kararı alması gerektiği şeklindeki vurgulamaları önemliydi. Denebilir ki, “silâhlı mücadelenin terk edilmesi” kararının yarattığı heyecan dalgası, PKK Kongresi’nin açıkladığı “fesih kararı”ndaki (2) tarihi gerçeklerle örtüşmeyen ifadeler görmezden gelinebilirler şeklinde bir algı da yarattı. Öcalan’ın mektubu tartışılırken 4 Mayıs 2025 günü Lozan’da düzenlenen resepsiyonla Lozan Kürt Enstitüsü‘nün kurulduğu duyuruldu. PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında güvenlik gerekçesi ile yerini açıklamadığı “Medya Savunma Alanları”nda 12. Kongresini toplayarak, “PKK adıyla” silâhlı mücadeleye son verdiklerini duyurdu. Kongre’nin fesih kararında; Lozan Antlaşması ile 1924 Anayasası‘nı hedef almasını, Lozan Kürt Enstitüsü’nün kuruluş hedefleri arasında yer alan “Kürtlerin kendi kaderlerini tayin…

  • MAVRA YAPARAK “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” YARATILAMAZ!..

    Gazetecilikte sıkça kullanılan bir ironidir: “Köpek insanı ısırırsa haber değildir ama insan köpeği ısırırsa haberdir.” Çubuk’taki şehit cenazesine katılan Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimi sırasında yumruk atan o inek hırsızı Osman Sarıgün’ü haber yapmayabilirdiniz. Şart değildi.. Ama: Sarıgün’ün elini öperek hatıra fotoğrafı çekenleri (1) haber yapmak, halkın doğru haber alma hakkının (2) gereğidir… ☆ ☆ ☆ Aynı şekilde: DEM Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in AKP’deki cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, yumruk atan katil Selçuk Tengioğlu’nu haber yapmak gerekmiyordu. Onun da bir haber değeri yoktu! Ama: İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sıcağı sıcağına bir kınama mesajı yayınlaması elbette ki haberdir ve bu haberin tüm medya organlarında yer alması gerekiyordu… Bir tek…

  • YALANCININ ŞAMDANINA AMPUL TAKTILAR!..

    Çevremde bu kadar yalancı ne ara birikti? Hayret ki ne hayret! Aralarında çok da yakınlarım var. Onlarla olan ilişkimi belirli bir çerçeveye oturtmak ve ona göre konumlanmak gerekiyor. Bu birinci şart! Aksi halde, yalancılarla karıştırılmam işten bile değildir… Çok mu geç kaldım onu da bilmiyorum?.. ☆ ☆ ☆ Başkasının yalanını “bilerek ve isteyerek” tekrar edenleri, sadece “etik” açıdan ele almanın yeterli olacağını sanmıyorum. Bence “tıbbi” açıdan da işe el atılmalı… Meseleyi o yönü ile de ele alacağız bugün… Başlıyoruz: ☆ ☆ ☆ Önce şu tespiti yapalım: Yalanı (1) bilerek yaymak, yalana ortak olmaktır. Aklıma gelmişken söyleyeyim; Bu defa dipnotları okumadan sakın geçmeyiniz… Bir kişi bir bilginin yalan olduğunu bile bile…

  • İNADIM İNAT!..

    Emre Kongar hocanın: “Azgelişmişlik ile ahlaksızlık, arazi yağmasında ve inşaat sektöründe buluşur” tespitine yürekten katılıyorum.(1) Arap televizyon kanallarında; Kanal İstanbul’un çevresindeki arazilerin pazarlanmasına ise hayıflanıyorum. (2) Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, böyle bir reklâm filminde rol almasını kınamak için hangi sözcükleri kullansam acaba? Suç teşkil etmeyecek uygun bir sözcük bulamadığım için, kınama kararımdan vazgeçip, Kanal İstanbul’u destekliyorum!.. ☆ ☆ ☆ Cumartesi sabahı, daha kargalar mok yemeden İstanbul Emniyet Müdürlüğü, polisleri yataklarından kaldırıp yollara neden döküyor? Bu gösteriler Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmıyor. Öğrendik ki 50 kişiyi gözaltına almışlar. (3) Gözaltına alınanların arasında; İBB Medya A.Ş. Başkanı Murat Ongun’un eşi Gözdem (4) ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi de var. “Ne…

  • NEREDEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEN NEREYE!..

      Müslüman Türkler ve Araplar, “dünyanın öküzün boynuzları üzerinde durduğuna” uzun yıllar inandılar. Öküzün ne üzerinde durduğunu ise hiç sorgulamadılar. Öküz yorulunca kafasını salladı mı “zelzele” oluyormuş! Binlerce, belki de on binlerce masum insan, bu zelzelelerden hayata veda ediyordu… Buna da bir açıklama getiren olmadı. “Allah’ın bir hikmetidir” deyip geçtiler… ✫ ✫ ✫ Gölcük depreminden sonra, depremlerin nedenini, Orduevlerinde dans yapılmasına içki içilmesine bağlayacak kadar ileri giden din adamları da oldu. Nice insanlar bu sahtekarların peşlerinden gittiler. Mümin faniler, dünyayı boynuzları üzerinde tutacak kadar güçlü ve büyük olan o öküzün, yorulmuş olabileceğine uzun yıllar inandılar. Öküzün boynuzları üzerinde duran dünyanın; DÜZ mü YUVARLAK mı olduğunu, günaha girmemek korkusu ile- kimseye…

  • “TURPLA ŞALGAMLA DEVLET YÖNETİLMEZ”!..

      “CHP’YE kayyum atamak” fikri -hangi sivri zekâlının ise- Cumhur İttifakı’nın en büyük “siyasi hata”sı olacaktı. Bu fikri, ittifak içerisinde bir “kurtuluş” ve “gerilemeyi durduracak” bir hamleler gibi savunanlar vardır kuşkusuz! Onlar, haklarındaki düşüncemi birazdan öğrenecekler. Ama öncelikle şu kadarını söylemeliyim: “Yönetim kayyumuna ihtiyacı olan partiler; AKP ile MHP’dir ve asıl bu iki partiye kayyum atanması gerekir” fikrini, şaka yollu bile olsa telaffuz etmek, büyük saçmalık ve affedilmez bir aymazlıktır. “Kayyum” kurumunu, siyasi yaşantımızdan bir daha geri gelmemek üzere çıkartıp atmak gerekir… Millet iradesine saygının gereği budur… ☆ ☆ ☆ Kayyum fikrini Cumhur İttifakı’na dayatanlar, fikrimce Erdoğan’ın iktidardan düşmesini canı gönülden arzulayan “kripto FETÖ’CÜ” olan, AKP düşmanlarıdır. Bu kişiler, iktidar…

  • RUSYA BOP’A DAHİL OLDU MU?

    İmamoğlu’nun tutuklanması üzerine yapılan gösteriler sırasında tutuklanan ve ambulansın arkasına götürülüp göğüsleri ellenerek taciz edilen kız çocuğunun korkudan altına kaçırması olayı (1) üzerine, kuşkusuz söylenecek çok söz vardır… Böyle olaylarda kanıt aramaya dahi gerek yoktur. Zira cinsel suç ve cinsel şiddet vakalarında “kadının beyanı esastır.” (2) Bu olayı, AKP iktidarının bir ayıbı olarak not edip, asıl konumuza geçelim… ☆ ☆ ☆ 2015’te İran ile P5+1 olarak bilinen BM Güvenlik Konseyi‘nin beş daimi üyesi; ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya arasında yapılan; “uranyum zenginleştirme, zenginleştirme oranı, depolayabileceği zenginleştirilmiş uranyum miktarı ve araştırma çalışmalarına getirilen kısıtlamalara” dair anlaşmadan, (3) ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs 2018’de çekilme kararı almış ve İran’a yönelik…

  • CHP’NİN 21. OLAĞANÜSTÜ KURULTAY’DAN BEKLENENLER…

    CHP’ye “kayyum atanması” riskine karşı toplantıya çağrılan 21. Olağanüstü Kurultay’da; siyasi iktidar ile dış dünyaya kuvvetli bir “birlik ve bütünlük” mesajı verilirken, CHP tabanına da “yeni yol haritası”nın zorlukları en basit cümlelerle anlatılacaktır. Olağanüstü bir dönemde, olağanüstü Kurultay’ın toplanmasını fırsat bilerek; Parti Meclisi’nde (PM) kendilerine yer açmak ve daha sonra da ana muhalefet partisini “ele geçirmek” hesapları içerisinde olanlara, bu olanak asla ve asla kullandırılmamalıdır… ☆ ☆ ☆ CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını engellemek için; diplomasının iptal edilmesi, ardından çalışma arkadaşları ile birlikte gözaltına alınıp tutuklanması ve bu tutuklamaların somut bir kanıt ortaya konulmadan gizli tanıkların, “duydum”, “duymuştum” gibi afaki ithamlarına dayandırılması Türkiye’ye hiç yakışmamıştır. Siyasi iktidarın muhaliflerine karşı…

  • “29 MART MİLLİ İRADE ALANI”!..

    15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi’nin önlenmesinden hemen sonra; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte organize ettikleri; 7 Ağustos 2016 tarihli “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ni (1) saymazsak, Türkiye’deki bugüne kadar yapılan en yüksek katılımlı (2) mitingin, 29 Mart 2025 günü Maltepe mitingi alanında yapılan “İmamoğlu’na Özgürlük Mitingi” olduğunu söyleyebiliriz… Üniversite diploması hukuksuz olarak iptal edilen ve ardından “kaçma ve delilleri karartma” şüphesi ile tutuklanıp Silivri’ye gönderilen Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olarak yargılanmasını öneriyorum!.. Son derece ciddiyim. Şu şartla ki: Yargılama TRT televizyonlarından canlı olarak yayınlanmalıdır. Böyle bir yargılamanın, ülkemiz için son…

  • BİRAZ DA “DİN DERSİ” YAPALIM MI?..

    Bu haberi her yerde bulabilirsiniz: “2019’dan itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bağlı kurumları toplam 1.019 kez denetlenmişlerdir. Bu denetimlerin hiçbirinde herhangi bir usulsüzlük tespit edilmemiştir. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse; 2014-2019 yılları arasındaki önceki 5 yıllık dönemde İBB toplam 147 kez denetlenmiştir. Bu denetimlerin büyük çoğunluğu rutin incelemelerden oluşmaktadır. Belirtmek gerekir ki, denetlemeyi yapanlar Sayıştay denetçileri ve İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişleridir... “ ☆ ☆ ☆ Denetçileri ve müfettişleri Ekrem İmamoğlu o görevlere atamadı… Çoğu mülâkatla işe alınmış Devlet memurlarıdır. Onlar, soruşturmalarda bir şey bulamadılar da siz mi buldunuz?.. ☆ ☆ ☆ Demek ki, bu yöndeki sözlerinizin hukuken hiçbir değeri yoktur. Bu kafayla değil tanık, “gizli tanık” bile olamazsınız! Çünkü sözleriniz;…