KONUK YAZARLAR

RUS KIZLARI İLE “DEMİR KUBBE” ALTINDA!..

Devletlerin (ve günümüzde uluslararası örgütlerin) birbirleriyle ilişkilerini barışçıl yollarla yürütme, çıkarlarını koruma ve sorunları müzakereyle çözme sanatı olan diplomasi, yerine göre silâh kullanmaktan çok daha etkili sonuçlar doğurur…

Ciddi devletlerin olmazsa olmazı olan diplomasinin, tarihi çok eskilere; yazılı tarihlerin başladığı tarihlere (M.Ö.3000) kadar uzanır.

Monşer” (1) sözcüğünü alaycı bir tarzda dile getiren Erdoğan’ı hariç tutarsak, çok özenle yetiştirilen ve çok özel bir “dil” kullanan diplomatları, devletlerin olmazsa olmazı kabul etmemiz, hakkın hamiline teslimidir.

Onu bunu bilmem, “hariciyeci” (2) dediler mi orada duracaksın ve kızını vereceksin”!..

☆☆☆

Devletler arası ilişiklerde “dost” sözcüğü sıkça kullanılır ama devletlerin sürekli dostlukları veya düşmanlıkları olmaz.

Her dönemde çıkarları olur.(3)

Bu çıkarları da yetkin diplomatlar ustalıkla savunurlar…

ABD Başkanı Trump gibi bazı “devlet adamları”, “açık ama ölçülü; sert fakat kırıcı olmayan” diplomatik dili, (4) bir kenara itip, tehdit ve şantaj cümleleri kurarak istediklerini almayı denerler.

Bu kaldırım seviyesindeki dil ile “dik duramama” sorunu olan bazı devlet yöneticilerinden istediklerini aldıklarına tanıklık ediyoruz…

☆☆☆

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı sıfatıyla ABD’ye resmi ziyarette bulunan Erdoğan’a karşı, hiç yeri ve sırası değilken “hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir” (5) sözlerini kullanan Trump, bu husustaki tipik ve kötü bir örnek olarak gösterilebilir.

Erdoğan’ın iktidara gelmesinin “şaibeli” olduğunu ima edip, bir “meşruiyet” (6) tartışmasını açabileceğini vurgulayan ABD Başkanı, kabul etmek gerekir ki. Erdoğan’a kaba bir şantaj (7) yapmıştır.

Ardından piyasa fiyatlarının çok üzerinde -öyle mi değil mi daha sonra ortaya çıkar elbette- bir fiyatla LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) anlaşmasını dayatmış (-8-) ve nadir elementlerimizde de gözü olduğunu da masaya sürmüştür.

Benzer bir şantaj, daha sonra Suudi Arabistan Veliahd Prensi Muhammet Bin Salman‘a yapılmıştır.

Beyaz Saray’daki görüşme sonunda yapılan basın açıklamasında; ABC News muhabirinin, Cemal Kaşıkcı cinayeti ile ilgili sorduğu soru (9) ABD yönetiminin bilgisi dışında kabul edilemez.

Ardından 11 Eylül olaylarına gösterilen tepkilerin hatırlatılması ve Trump’ın, yalancıktan kızar gibi yapıp, konuyu geçiştirmesi ile ABD yine istediğini almıştır.

Salman, bu tehdit altında 1 trilyon dolarlık yatırım taahhüdünde bulunma sözünü vererek 140 milyar dolarlık çelik ithal etme hususunda anlaşmayı kabul etmek zorunda kalmıştır…(10)

Diplomasiye göre, Türkiye de Suudi Arabistan da ABD’nin hâlâ dostudur ve öyle de kalacaklardır!..

☆☆☆

Rusya’nın “diplomatik dili” biraz daha farklıdır:

Suriye’de 25 Kasım 2015 tarihinde Rus uçağını düşürdükten sonra, her ne kadar resmen kabul edilmese de bu olaya misilleme olarak 35 askerimizin öldürülmesi (11) üzerine, Moskova’da yapılan görüşmelerde; Erdoğan ve Türk heyetinin Putin’in kapısında dakikalarca bekletilmesi (12) eylemi ile sözcükler kullanılmadan, anlayana bir mesaj vermiştir aslında.

Rus diplomasisinin adeti midir bilmiyorum ama çoğunlukla eylemli olarak yanıtlarını veriyorlar…

☆☆☆

Bu kadar diplomasi dersi yeter!..

S-400 meselesine geçmeden önce bazı gelişmeleri anımsatmak istiyorum…

☆☆☆

Suriye’deki gelişmeler karşısında, Türkiye’nin sınır ve toprak güvenliğini sağlamak için Suriye’ye yaptığı sınır ötesi harekâtlar, ABD ve AB tarafından, “sivillere zarar verme” gibi gerçek dışı bahanelerle eleştirilmiştir.

Türkiye’nin Özel Suriye Ordusu‘nu ÖSO) eğitip desteklemesi, Suriye halkına sınır kapılarını açık tutması gibi “bağımsız politikaları”na hep kuşkuyla yaklaşılmıştır.

Suriye sahasında Türkiye’nin ABD ve AB’nin istediği zeminde yürümemesi sonucu Türkiye’ye karşı ambargo uygulanması üzerine, hava savunma sistemlerimiz Rusya’nın S-400 füzeleri ile takviye edilmiştir.(13)

Olanlar bundan sonra olmuştur:

NATO ile uyumlu olmadıkları gerekçesi ile ABD ve AB bu füzelerin geri verilmesi hususunda ısrarcı olmuşlardır.

Bu ısrarlarını her zeminde dile getirmişlerdir…

☆☆☆

Türkiye duruşunu değiştirmediği için CAATSA (14) kapsamına alınmıştır.

Ardından F-35 programından çıkartıldı.

Yatırılan paraları da geri vermediler.

S-400 hava savunma sistemlerine sahip olduğu için Türkiye’ye yaklaşık 9 milyar dolar bedel ödettiler. (15)

Yetmezmiş gibi F-16 satın almamıza da engel oldular.

KAAN‘ların motorlarının satışını durdurup, bu projemize de sekte vurdular…

Türkiye’yi İngiltere’den piyasanın çok üstünde Eurofighter uçakları satın almaya mecbur bırakarak adeta soyup soğana çevirdiler…

(ABD ve İngiltere’nin bugün kadar PKK için yaptıkları yardımların parasal tutarını LNG ve Eurofihter uçak anlaşmaları ile Türkiye’ye fatura ettiler dersek yanlış olmaz!..)

☆☆☆

Basına yansıtılan haberlere göre:

Türkiye bu baskılara karşı daha fazla direnemedi ve S-400’leri geri alması için Putin’den ricacı oldu!..

Güya demişiz ki: Siz bu S/400’leri geri alın verdiğimiz parayı da doğal gaz borcumuza mahsup edin.(16)

Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Dimirti Peskov’un açıklamasına göre, Putin ile Erdoğan arasındaki görüşmede bu konu hiç gündeme gelmemişmiş… (17)

Gerçeğin ne olduğunu pek yakında pratik hayattan zaten öğreneceğiz…

☆☆☆

Devletler arası ilişkilerimiz böyle kaygan bir zeminde ilerlerken:

6 ay içerisinde 5 adet davetsiz insansız hava aracı (İHA) ülkemizi ziyaret etti.

Mühimmat taşımayan bu İHA’lardan birincisi, 15 Mayıs’ta Kastamonu-Çatalzeytin’e düştü.

21 Haziran’da Sakarya-Karasu’da bir başka İHA düştü.

15 Aralık günü Çankırı-Elmadağ’da kimliği belirlenemeyen İHA, F-16’larımız tarafından düşürüldü.

Ankara’nın çok yakınında olan ROKETSAN‘a iyice yaklaşan bu İHA’nın; ASELSAN, TUSAŞ ve MKE gibi savunma sanayi kurumlarımız için ciddi bir tehdit oluşturduğu tartışılmaya başlandı…

19 Aralık günü Kocaeli-İzmit’te tarla içerisinde köylüler tarafından bir İHA daha bulundu.

Ve nihayet:

20 Aralık günü Balıkesir-Manyas’ta son İHA da görüldü…

Bu İHA’nın Bandırma ve Balıkesir’deki hava üslerimizin tam ortasına kadar gelmesi “demir kubbe” tartışmalarını alevlendirdi…

Sanki bilim-kurgu filmi izliyoruz…

☆☆☆

Artık İHA’ların Rusya menşeli olduğu belli oldu, diğer seçenekler komplo teorileridir.

Peki:

Rusya, bu İHA gösterisi ile Türkiye’ye ne mesaj vermek istiyor?

İşte can alıcı soru budur.

Biz de 86 milyon Türk ulusu olarak duruşumuzu da bu sorunun yanıtına göre belirleyeceğiz.

Bana göre, Rusya bize diyor ki:

İç kamuoyuna ne istiyorsanız anlatın ama bize göre hava savunma sisteminiz yoktur/ çökmüştür, bunu kanıtladık…

Onun için de bizim S-400’lere ihtiyacınız vardır.

Hatta ABD ve AB’den temin edemeyeceğiniz ve S-400’lerle uyumlu olan diğer hava savunma sistemlerini de bizden alırsanız çok daha rahat edersiniz…

Ben böyle anlıyorum…

☆☆☆

Zira:

Hava savunma sistemlerimizin zaafını ortaya koyan sadece Rusların eylemli dilleri ve mesajları değildir.

MSB kaynaklarından basına yansıtılan bilgilerden de İHA’larla ilgili “görüntülerin eski olduğunu ve İHA’nın 10 gün önce düştüğünün” açıklanması da zaafiyetin tevil yollu bir ikrarıdır. (18)

Sormazlar mı adama:

Köylüler İHA’yı bulana kadar siz ne yapıyordunuz?..

☆☆☆

Sonuç olarak:

Bu konu ulusal güvenlik konusudur ve 86 milyon insanı doğrudan ilgilendiriyor.

Bu yüzden siyasi polemik konusu yapılmamalıdır.

86 milyon Türk halkının tek yürek ve tek yumruk olarak “dostlarımız” ABD ile Rusya karşısında dimdik dikilmemiz şarttır…

Zira, yönetimin vereceği ödünlerin faturasını yine biz ödeyeceğiz…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.odatv.com/siyaset/diplomatlar-baskaldirdi-10839

(2) Hariciyeciler: Büyükelçiler, konsoloslar, dışişleri bakanlığı merkez teşkilatındaki kariyer memurları ve uluslararası müzakerelerde devleti temsil eden görevliler akla gelir.

(3) Bu söz İngiltere Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Lord Palmerston’a (Henry John Temple, 1784–1865) attir: “Devletlerin ebedî dostları veya düşmanları yoktur; ebedî çıkarları vardır” demiştir.

(“Nations have no permanent friends or allies, they only have permanent interests.”)

(4) Diplomatik dilin temel özellikleri şunlardır: Dolaylı ve yumuşak ifade, manevra alanı için belirsizlik payı bırakma, nezaket ve resmiyet, tehdit içermeyen uyarı ve yüz kurtarıcı (face-saving) üsluptır.

(5) https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/donald-trump-rahip-brunson-i-hatirlatti-hileli-secimleri-herkesten-daha-iyi-bilir-dedi-thy-boeing-den-225-ucak-siparis-etti-2438399

(6) Meşruiyet: Bir eylemin, sürecin veya ideolojinin belirli bir toplumdaki normlara ve değerlere bağlılığıyla geçerli (yasal) hale geldiği süreci ifade eder.

(7) Şantaj: Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutmadır.

(-8-)https://www.ekonomist.com.tr/makale/abd-ile-lng-anlasmasi-kazanc-mi-yuk-mu–66182

(9) https://medyascope.tv/2025/11/19/trump-muhammed-bin-selmana-cemal-kasikciyi-soran-gazeteciyi-azarladi/?utm_source=chatgpt.com

(10) https://www.sozcu.com.tr/prens-selman-kesenin-agzini-acti-abd-ye-trilyon-dolar-yatirim-sozu-p260305

(11) https://www.ntv.com.tr/dunya/kremlinden-dusen-ucakla-ilgili-aciklama%2CqPUo3UZZv0-e5juPtmb_cQ?utm_source

(12) https://turkish.aawsat.com/home/article/2172327/putin-erdo%C4%9Fan%C4%B1-kasten-mi-bekletti-video?utm_source

(13) https://halktv.com.tr/gundem/turkiye-ile-rusya-anlasti-s-400-imzalari-atildi-271205h

(14) https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/caatsa-yaptirimlari-nedir-abd-turkiye-ye-caatsa-yaptirimlarini-sonlandiracak-mi-2438325

(15) https://youtu.be/vPzqJjqzYXY?si=Yay_8X_U8fMDCKUw

(16) https://tr.euronews.com/2025/12/17/iddia-erdogan-putinden-s-400lerin-geri-alinmasini-talep-etti

(17) https://www.star.com.tr/dunya/turkiye-s-400leri-iade-edecek-iddiasina-rusyadan-cevap-haber-1984515/

(18) Tevil yollu ikrar: Dolaylı yoldan kabul etme demektir.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir