• CHP’Lİ SEÇMENLERE KURULAN HAİN TUZAK!..

    Amerika’ya sığınan eski vaiz Fetulah Gülen; kendine ait internet sitesinde Balyoz, Ergenekon ve 28 Şubat davalarında tutuklanan subaylar için “Elimde bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim” demiş.  Hocaefendi, suçlu insanların serbest bırakılmasını isteyecek kadar adalet duygusundan yoksun bir Amerikalı değil!.. Demek ki, bu davalarda yargılanan askerleri suçlu bulmuyor!.. Başka bir ifade ile söylersek; Fetullah Gülen, özel görevli ağır ceza mahkemesi ile Yargıtay’ın Balyoz davasında adil karar vermediğini kabul ediyor… Bu açıklama aynı zamanda yargının “bağımsız ve tarafsız” olmadığının dolaylı bir ikrarıdır da… Gülen, bu adaletsiz durumdan doğrudan doğruya AKP iktidarının “milli görüş” kanadını suçladı… Kamu vicdanının iyice kanatılmasından sonra toplumsal barışı yeniden tesis etmek üzere bir genel af çıkartılması ve bu…

  • BALBAY İLE DE YOLLARIMIZ AYRILDI!..

    Abdullah Öcalan’ı affettirmek için uygulamaya konan ve ana muhalefet partisinin de katkısıyla bu noktaya getirilen Balyoz ve Ergenekon davaları ile kamu vicdanı onarılamayacak şekilde kanatılmıştır. Tedaviyi ancak ve ancak bir genel af sağlayabilir!.. Büyük Ortadoğu Projesi bu şekilde kurgulanmıştı. Kürtlere lider olarak tayin edilen Apo, ancak bu formülle serbest bırakılabilirdi!.. Cumartesi günü Diyarbakır’da ağırlanacak olan Barzani ile bölücü Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’in buluşmasını, içerisinde biraz Kürt’ü Kürt’e kırdırma politikası olsa da, bu kapsamda değerlendirmek gerekir… Kabul etmek gerekir ki, KDP, PYD ve PKK Ortadoğu’daki etkili Kürt partileridir… Tümünün arkalarında ABD vardır. Bu bağlamda hepsi de emperyalistlerin kuklasıdır…Aralarında doğal olarak birinci uşak olmak yarışı da vardır… ABD’den BOP kapsamında “rol…

  • HİTLER YAŞASAYDI NAL TOPLARDI!..

    CNN Televizyonunun verdiği; değişik ülkelerden gelen El Kaide militanlarının ellerini kollarını sallayarak sınırdan geçmesi haberi, Türk hükümeti için uluslararası bir skandal haline geldi!.. Aynı şekilde Adana’da uyuşturucu aranan bir TIR’ın içerisinde 935+10 roket başlığının bulunması daha büyük bir skandal olarak kayıtlara girdi!.. Silahlar, sanki hükümetin bilgisi içerisindeydi ve taşınırken yanlışlıkla yakalanmışlar gibi!.. Adana Valisinin roket başlıklarının Türkiye’de kullanılmayacağını “garanti” etmesi, tam anlamıyla bir komedi ve bu rezaletin resmi gibiydi!.. SOROS destekli Açık Toplum Vakfı’nın sponsorları arasında yer aldığı; İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin Kürt örgütlerinin ilk kez bir araya geleceği Kürt Konferansı‘na Türkiye’nin ev sahipliği yapacak olmasına ise, Mehmet Barlas bile bahane bulamaz şimdi!.. Şu andan itibaren her şey hükümetin…

  • Sırada pantolon çıkarma var!..

    Pantolonlarınızı da çıkartacaksınız!.. Çarşafa CHP rozeti takma ile başlatılan, “laiklik tehlikede değildir” zırvası ile önü açılan, “türban sorununu biz çözeriz” cahilliği ile zirveye taşınan siyasi körlüğün, Cumhuriyet rejimine ağır bir yara vereceği belliydi… İşlerin bu noktaya kadar gelmesinin tarihi sorumluluğu AKP’nin değil, CHP’nin üzerindedir! Zira AKP’nin Cumhuriyet rejimine, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olduğu, demokrasiyi, rejimi dönüştüreceği “Ilımlı İslam”a ulaşmak için binilecek bir tramvay olarak gördüğü, yeni ortaya çıkmış değildir… Bu nedenle AKP iktidarının fırsat buldukça rejimin temel taşlarını yerlerinden oynatmak, daha sonra da çıkartıp atmak için elinden geleni ardına koymayacağını öngörmek gerekirdi… Pek çok hukukçu ve siyaset adamı tarafından gerekli uyarılar zamanında yapılmış olmasına rağmen, CHP yönetiminin akıl ermez…

  • ABD’NİN YENİ BEYZBOL SOPASI KILIÇDAROĞLU MU?..

    Başbakan Erdoğan deliğe süpürülmemek için son kozlarını oynuyor. ABD, kim bilir bu tehdit altında Türkiye’den daha ne tavizler koparacak!.. Suriye konusunda Erdoğan’ı yalnız bırakan Obama, yola Erdoğan’sız devam edeceğinin ilk işaretiniRusya ile anlaşarak ve İran’a yaklaşarak verdi… ABD’li düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center, ABD’nin eski Ankara büyükelçileri Mortan Abramowitz ve Eric Edelman’a hazırlattığı raporda; Erdoğan hükümeti için “Hükümet, çözüm noktasında güven oluşturamazken AKP her defasında otoriterliği ve mezhepçiliği seçti” değerlendirmesini yaptı. AB’nin Gezi olayları ile ilgili “ilerleme raporu”ndaki, saptamaları (1) görmezden gelen hükümet, direnişe katılanlara dava üzerine dava açmaya başladı… Temel hak ve özgürlüklere tamamen aykırı olan bu davalar ile belli ki, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılımın azaltılması hesaplanmıştır!..…

  • “SEYİT”(1) KEMAL!..

    Yeni CHP yol temizliğine devam ediyor!.. Öcalan’ın “Demokratik İslam Kongresi”nin toplanması isteğine paralel olarak, Cem Vakfı da bir toplantı düzenleyecek. Hükümetin, Diyanet İşleri Başkanlığı içinde Aleviler için kuracağı “Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı” bu toplantıda görüşülecekmiş. Görünüşe bakılırsa, “Büyük Ortadoğu Projesi” içerisinde planlanmış olan “Ilımlı İslam Cumhuriyeti”nin kurulması için AKP ile PKK anlaşmaktan öte, iş bölümü de yapmışlar!.. Kılıçdaroğlu’nun Hürriyet Gazetesi’nde yaptığı “soy” açıklaması, (2) bu gelişmeler ışığında değerlendirildiğinde; şer ittifakına Y-CHP’nin de dahil olduğu anlaşılmaktadır!.. Hedefine doğru adım adım ilerleyen AKP, şimdi de kadın milletvekillerinin Mecliste türban takmasına olanak sağlayacak içtüzük değişikliğini yapmaya çalışıyor… Y-CHP ise, Erdoğan’ın isteğini yerine getiriyor. Üzerinde anlaşmaya varılan Anayasanın 60 maddesinin genel kuruldan geçirilmesini…

  • KARŞIDEVRİM, İKRARIN BÖLÜNMEZLİĞİ VE KİMYASAL SİLAHLAR!..

      “Hukuk çözer”, “Daha herşey bitmiş değil, bu işin Yargıtay’ı da var” gibi halkı uyutmak için uydurulan zırvaların afyonlama etkisi bitti… Sırada başka yöntemler var! Halkı oyalama ve afyonlama işini iktidardan çok, ona yandaş olmaya özen gösteren, sözde “entel” yalakalar yapıyorlar. “Darbe karşıtlığı” sözlerinin arkasına sığınarak iktidara destek verenler arasında Yeni CHP de var… Emperyalizme teslim olmaktan başka, ayrıca bir de görev üstlenen bu hain dönekler, kim bilir başımıza daha ne çoraplar örecekler… Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Balyoz Davası’nda verilen kararı onayarak, “karşıdevrimin” en etkili silahı olduğunu kanıtlamıştır!.. Böylece “Darbe karşıtlığı” edebiyatının arkasında gizlenen hainlerin de bu silahın parçası olduğu ortaya çıktı… Özel Daire, delillerin en önemlilerinin sahte olduğunu kabul…

  • KAYBEDECEK VAKTİMİZ KALMADI!..

      Üzerinde anlaşmaya varılan yeni Anayasanın 59 maddesini Meclis’ten geçireceksiniz de ne olacak? Kılıçdaroğlu, Başbakanın bu isteğini neden sahipleniyor? Herkes biliyor ki bu işten sonra, sıra üzerinde anlaşmaya varılmamış maddelerin “halkoyu”na sunulmasına gelecek… “Halkoylaması”ndan önce, iktidarın “evet”i mi muhalefetin “hayır”ı mı daha çok taraftar bulacak!… Yeni yapılacak halkoylamasının, 12 Eylül 2010’da yapılan halkoylamasındanne farkı olabilir? Y-CHP bu farkı hangi araçlarla nasıl yaratacaktır ki, oylamanın sonucu “hayır” çıkabilsin? Bütün bu soruların akla yatkın yanıtlarının verilmesi gerekir. Aksi halde muhalefet eliyle, AKP’nin önündeki BOP Programının anayasa aşamasına geçilmiş olur!.. Y-CHP, tıpkı MHP gibi iktidarın bir koltuk değneği durumuna düşürülmüştür. CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki üyesi Atilla Kart’ın, “ortak vatan”, “tek devlet” ve “eşit…

  • ESKİYE RAĞBET OLSA…

    Yeni CHP Erdoğan’ın paketini beklemeden kendi paketini açtı. Erdoğan’ın paketinde yer alacağı kamuoyuna sızdırılan konulardan ikisini Kılıçdaroğlu sahiplendi… “Dersimli” Kemal, CHP tabanını sarsan sözleri ile gündeme gelen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile Sezgin Tanrıkulu’na, Kamer Genç’i de arkadaş olarak ekledi… Bu üç milletvekili, Erdoğan’ın paketinde olacağına kesin gözüyle bakılan Tunceli ilinin adının “Dersim” olarak değiştirilmesi için yasa teklifi verdiler… Bu utanmaz arlanmaz herifler, yasanın gerekçesini; Tunceli’nin aynı zamanda 1937-38 askeri harekatının adı olması ve bölge halkında çağrıştırdığı hatıraların negatif olmasına bağladılar… Tekliflerinin gerekçesinde halkın isteğinin de bu yönde olduğunu belirtmeyi ihmal etmediler!.. Halkın isteklerinin ne olduğunu nasıl da biliyor bu Y-CHP’liler! Kaset komplosu ile CHP’nin başına getirilen “Dersimli”Kemal, bilgisi ve onayı ile verilen bu teklif için “…

  • FİGÜRANA FİGÜRANLIK!..

        İngiliz “Times” gazetesi manşetten verdiği haberde, dünyanın dört bir yanından gelen cihatçıların “Türkiyenin sınır politikası” sayesinde kolaylıkla Suriye’ye girebildiklerini belirtti. Suriye sınırı AKP’nin hatalı politikaları yüzünden kevgire çevrildi, gireni çıkani belli değil… Terörist gruplar, Suriye güçlerinin geri çekilmek zorunda kaldığı bu sınırdan içeri giriyorlar. Erdoğan ise bu durumu fırsat bilerek sınır denetimini yaptırmıyor ve bu şekilde muhaliflere destek vererek, Esat’ı devirebileceğini sanıyor… Terörist grupları izlemek için görevlendirildiği açık olan; genel amaçlı ve silahsız bir Suriye helikopterini düşürme emrini veren AKP hükümeti, dünya kamuoyu önünde daha da zor duruma düşüp iyice yalnızlaşmıştır… Pentagon‘un raporuna göre, dünyayı savaşın eşiğine getiren “sarin gazı”  El Kaide (1) tarafından yol geçen hanına döndürülen Suriye sınırından sokulmuştur. Emperyalizmin tetikçiliği görevini üstlenen terör gruplarını etkisiz…