• Y-CHP’NİN SON UMUDU: FEODAL BEYLER!..

    Cumhuriyet’in niteliklerine işaret eden 6 Ok‘u yeniden yorumlayarak inkar etmeye hazırlanan Y-CHP, Doğu’daki umudunu aşiretlere bağladı… Dersimli Kemal, Elazığ’dan Şeyh Said‘in 3.kuşak torunu Feyzi Septioğlu‘nu milletvekili adayı gösterdi.(1) Feyzi’nin kardeşi Faruk, halen AKP‘nin milletvekilidir ve yeniden adaylığını koymuş… Ağabeyi Muhammet ise, Saadet Partisi‘nden Palu Belediye Başkanı seçilmişti, 2014’te MHP‘den belediye başkanlığı için adaylığını koymuştu… Elazığ’ın büyük aşiretlerinden Septioğlu ailesinin tüm üyeleri siyasetin içindedir!.. (2) Babaları Ali Rıza Septioğlu, Palu’da belediye reisliği yaptıktan sonra, dört dönem de DYP’den milletvekili seçilmişti. Ortaokul mezunuydu…“Hava-civa bakanı” olarak anılırdı!.. Rahmetli, Adalet Partisi’nden ayrılıp, bakanlık karşılığında Ecevit’e destek veren o meşhur 11 milletvekilinden biriydi… Yani Septioğlu ailesinin çizgisi bellidir… Peki, büyük dedeleri Şeyh Said kimdir?.. Onu da Mehmet Perinçek’in Rus arşivlerinden topladığı belgelerden öğrenelim: Kemalist devrim, “toprak reformu” ile Doğu’daki feodal beyleri ürkütmüştü… Batı’daki komprador…

  • BİZ SELAHATTİN’E SELAHATTİN DERİZ!..

    BİZ SELAHATTİN’E SELAHATTİN DERİZ!.. Başbakan Davutoğlu’nun HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı, Selahattin Eyyübi’ye benzemediği için eleştirmesi mizah konusu yapıldı. Davutoğlu’nu “ti”ye alan Demirtaş, espri üzerine espri üretti… Cumhurbaşkanının, tarafsızlığı bir tarafa itip, başbakanlık günlerindeki gibi sahaya inmesine en etkili muhalefeti Vatan Partisi ile HDPyapıyor… Merkez Medya, Selahattin Demirtaş‘ı “demokrasi kahramanı” gibi gösterip, haberlerinde yer veriyor… Perinçek’i bir tek Ulusal Kanal izleyicileri ile Aydınlık okurları izleyebiliyor… Dolayısıyla kazançlı çıkan Demirtaş oluyor… Denebilir ki, CHP ve MHP‘nin yapması gereken önemli işler, bilinçli olarak HDP‘ye bırakılıyor. Böylece HDP’nin barajı atlaması kolaylaştırılacak. Y-CHP’nin HDP’ye doğrudan verdiği destek, CHP tabanını rahatsız ettiği için bu yöntem sürekli uygulanamıyor… Y-CHP, iktidara talip olmadığını her hareketi ile gösteriyor. Dersimli Kemal, genel başkan kontenjanından adamlarını seçilecek yerlerden aday göstermiş zaten. Ön seçimle ilk sıralara gelenlerin…

  • “YOK HÜKMÜNDE” HAKİMLER VAR!..

    1 MAYIS SERMAYENİN BAYRAMI OLMUŞ!.. Türkiye’de 1 Mayıs: Bazı tabansız “sol örgütler” ile sendika ağalarının makam ve mevkilerini korumak için senede bir gün yaptığı gösterinin adıdır. İşçi ve emekçinin bayramı olmaktan giderek uzaklaşmaktadır.. Hükümetin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama yasağına haklılık gerekçesi oluşturmakla görevli bazı sözde “solcular”, her zamanki gibi bu yıl da görevlerini yaptılar. 1 Mayıs sabahı bir pasajdan çıkıp koşarak Atatürk anıtı yanında toplanan TKP yandaşları ile polisin itiş kalkışı, adeta toplumsal olayları bastırmak için polisin yaptığı tatbikat gibiydi!.. Doğal olarak Taksim’e çıkan yollarda yine biber gazı ve TOMA vardı!.. Hak-İş ve Memur Sen‘in Konya’daki 1 Mayıs kutlaması, işçi sınıfının getirildiği nokta bakımından ibretlikti. Taşeronlaşma, kıdem tazminatı, iş güvenliği…

  • NEREDEN BİLEBİLİRDİK!..

    Çanakkale’ye saldırı başlamadan bir hafta önce, Ermeniler Doğu’da sivil halkı katletmeye başlamıştı!.. Amaçları iç hatlarımızı vurmaktı. Hiç kuşku yok ki, bu saldırılarla Ordunun bir bölümünü oyalayarak Çanakkale’ye destek gönderilmesini önlemek istiyorlardı!.. Ermeni çeteleri adeta İngilizlerin öncülüğünde Çanakkale’ye saldıran kuvvetlerinin Doğu’daki birlikleri gibiydi… Deneyimli Osmanlı komutanları çetelere lojistik destek sağlayan sivil halkı tehcire (zorunlu göç) tabi tutarak bu oyunu bozdu!.. “Çılgın Türkler” de zaten Çanakkale’de düşmanı bozguna uğratmak için savaşıyordu… Tehcir sırasında bazı Kürt aşiretleri ile eşkıya grupları, göç ettirilen Ermenilere kötü davrandı; sivilleri öldürdüler, mallarını yağmaladılar. Bazıları salgın hastalıklar yüzünden öldü… Güvenilir kayıtlara göre, bu şekilde ölenlerin sayısı: 56 bin 610 kişiyi buldu. (1) Aynı tarihlerde Ermeni çete ve gönüllü…

  • BU DEFA OYLAR HDP’YE!..

        Selina Özuzun Doğan, Kurmeş Derneği’nin resmi sitesinde, “Atatürk, Dersim soykırımının siyasi sorumluluğunun tartışmasız birinci derecede sorumlusudur” dedi… Doğan, bir başka yerdeki açıklamasında; “Son yüzyıl içinde soykırımın en başarılı aktörü kuşkusuz CHP’dir” demişti!.. (1) Hanımefendi, şimdi seçilmesi garanti bir yerden; İstanbul 2. Bölge 1. sıradaki CHP’nin milletvekili adayıdır… CHP’nin son Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yıllardır baskı altında tuttuğu duygularını, nihayet yüksek sesle dile getirecek birini buldu… Mutluluktan uçuyor olmalı…. Bundan böyle Selina Kılıçdaroğlu’dur, Kemal Doğan’dır!.. *** Selina’nın pek değerli eşi Erdal Doğan da, PKK’nın gazetesi Özgür Gündem’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun duygularını dile getirmişti: “Mustafa Kemal soykırımların her aşamasında var” demişti… (2) Erdal efendi, o açıklamasında; birden çok “soykırım”dan söz ediyordu.…

  • HEMEN TESLİM OLMAYIN!..

    Tarafsız Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan, Sakarya’daki toplu açılış töreninde konuştu. Yine başkanlık sistemini savundu. TÜSİAD’a verdi veriştirdi. İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a ağzına geleni söyledi. Ağrı’da PKK’nın askerlerimize saldırması haberini bile o verdi… “Yeni Türkiye bizim kızıl elmamızdır (1) dedi.. Erdoğan, seçildiği günden beri yürütmenin başı gibi davranıyor. 7 Haziran seçimleri için propaganda dönemini çoktan başlattı… CHP ve MHP milletvekilleri Cumhurbaşkanının AKP’den yana olan konuşmalarının engellenmesi için Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurdular. YSK’nın “Cumhurbaşkanının faaliyetlerini denetleme görevi bize verilmiş değildir” (2) şeklindeki cevabı üzerine de havlu attılar… Eşit koşullarda yürümeyeceği kesinleşen ve adil olmayacağı daha baştan belli olan bu seçimlere katılmak yenilgiyi peşinen kabul etmektir… Anayasamızın 79. maddesinin 2 fıkrası, seçimlerin dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma yetkisini Yüksek Seçim Kurulu’na vermiştir. (3) Kurula “yapma”…

  • BALYOZ’A İNEN BALYOZ!..

                                 31 Mart günü Balyoz Davası’nda karar BERAAT olarak açıklandı… Mahkeme, sahte dijital belgeleri hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu!.. Türkiye TSK‘ya kurulan kumpası tartışacaktı… Türk halkının başına örülen çorap konuşulacaktı… Bu konularda bir cümle bile kuramadan, gündeme yeni bombalar düştü… Polis, Berkin Elvan‘ın babasını çok acele Adliye Sarayı’na çağırıyordu… Sezgin Tanrıkulu’nu neden istediler onu bir türlü anlayamadık!!! Biliyorsunuz gür kaşlı çocuk Berkin, Gezi olaylarında ekmek almaya giderken, polisin başına isabet ettirdiği gaz fişeği ile öldürülmüştü… 15 yaşındaydı. Cumhurbaşkanı, Kabataş’ta üzerine “çiş” edilen gelini bırakmış, cebinde bilye bulunan bu çocuğa takmıştı. Uzun adam:“Ekmek almaya gittiğinin belgesi var mı?”…

  • PARANIN ÖRTÜLÜSÜ…

    Yürütmeye ait olan “örtülü ödenek” kullanma yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi, fiilen “Başkanlık Sistemi”ne geçtiğimizi gösterir… Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri Anayasa ile belirlenmiştir. Bu görevler arasında “örtülü ödenek” kullanmayı gerektirecek iş bulunmamaktadır… Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 24. maddesinde “örtülü ödenek” (1) Anayasa’nın 104. maddesinde (2) ise Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri tanımlanmıştır. Usulüne göre 104. maddesini değiştirmeden, yasa ile Cumhurbaşkanının yürütme yetkilerini genişletmek olanaksızdır. Dolayısıyla uygulanması halinde, anayasa değiştirilmiş gibi gözükecek olan bu yasa Anayasamıza aykırıdır… Anayasa ile sorumsuz Cumhurbaşkanına verilmemiş olan bir görev, yasa ile hiçbir şekilde verilemez. Yürütme organı, yetki ve görevini Cumhurbaşkanı ile bölüşemez!.. “Örtülü ödenek”, özellik arzeden, yüksek nitelikli güvenlik konularında harcanacak paradır. “Kapalı istihbarat” ve “kapalı…

  • BİZİM YALANCIMIZ İYİDİR!..

      YALANSIZ SİYASET!..   CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun Önsel, CHP Genel Merkezi’nin kontenjanda ısrar etmesi sorununu, Kılıçdaroğlu’nun iki kez çözeceği sözünü verip de yerine getirmemesi üzerine, “Yalancıdan başbakan olmaz” dedi!.. (1) Kılıçdaroğlu’nun yalancı bir lider olduğunu açıklamak zorunda kaldı… İmralı’ya gidecek “İzleme Komisyonu” için “Haberim yok, gazetelerden öğrendim.Doğru bulmuyorum” diyen Erdoğan’ı, AKP’nin üç kurucusundan biri olan Bülent Arınç, “Her şeyden haberi var” diyerek yalandı!.. Arınç’ın sözlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan için “yalan konuşuyor” demek istediğini anladık … İktidar muhalefete, muhalefet iktidara “yalancı” demiyor artık!.. Herkes kendi yalancısını gösteriyor!.. Bakalım 7 Haziran‘da halk kimin yalancısına daha çok destek verecek!?   BİLGİSİZ ALİM!.. Kılıçdaroğlu’nun eline bir iddianame tutuşturmuşlar. Grupta okumuş:” Emniyet Genel…

  • KOZMİK ODA’YA YENİ BİR LİSTE!..

      Türkiye’nin gündemine parti kapatma tartışmalarını Kılıçdaroğlu taşıdı… Dersimli Kemal’in TESEV kurucusu olduğunu ilk defa açıklayan gazeteci, Ülkü Adatepe’nin çocuklarına, Atatürk’ün mirasından yeterli pay verilmediği iddiası ile İş bankası ve CHP’ye karşı dava açtıklarını söylemiş…(1) Güya bu dava bahane edilerek CHP’ye kapatma davası açılacakmış! Anayasa Mahkemesi, laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğini tespit ettiği AKP’yi kapatmamış, ama CHP’yi bu uyduruk gerekçelerle kapatacakmış! MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a göre, yakında siyasallaşacak PKK’nın kuracağı (veya kurulu olan) partinin kapatılmaması için şimdiden önlem alınıyor… İhtimal dahilindedir tabii… Doğrusunu söylemek gerekirse, muhalefet görevini yapamayan CHP ile MHP kapalıdır zaten… *** CHP’nin kapısına Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini yönetime getirdiği 18 Aralık 2010 günü kilit vurulmuştu!..…