• HEPİNİZ BİRAZ TÜRKEŞ BİRAZ DA ÖZKES’SİNİZ!..

    İhsan Özkesler yönetimindeki bir partiyi iktidara getirmek için verilecek olan mücadele beyhudedir!.. Çünkü bu mücadele sonunda iktidar gelse de, yağmurdan kaçarken doluya tutulan adam misali durumumuzda olumlu yönde değişiklik olmayacaktır. “Gelen gideni aratır” sözünü doğrulamak, siyasi bir faaliyet sayılmaz… AKP’yi iktidardan düşürdükten sonra, daha kötüsüne işbaşı yaptırmak aklın işi olamaz! O bakımdan öncelikli iş, iktidar olmayı hak eden, halktan yana bir muhalefet partisi yaratmak olmalıdır… İktidar ancak ondan sonra düşünülebilir. Kendi programına saygısı olmayan bir ekibin, hangi evrensel değerlere uyması beklenebilir ki? “Kazanılmış hak” ve “hukuk” tanımaz bir anlayıştan bu ülkeye sadece zarar gelir!.. Nasıl ki, bir siyasi partiye üye olmak için o partinin önceden belirlenmiş Program ve Tüzüğünü benimsemek…

  • KARAKTERSİZLER!..

    Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Seçim hükümeti kurulurken, CHP içinden bazı isimlere teklif götürüleceği” iddialarını sorması üzerine “CHP’de o kadar karaktersiz insan yoktur” (1) yanıtını vererek taşı gediğine oturttu!.. Dersimli Kemal, Anayasa’nın 114 ve 116. maddelerine göre kurulacak Geçici Bakanlar Kurulu’nda görev almayı “karaktersizlik” olarak değerlendirmiş… Ana muhalefet partisinin lideri, “karakter” sözcüğünü argodaki anlamı (2) ile kullanmayacağına göre, felsefi anlamı (3) ile kullandığından kuşku duyulmamalıdır… Başta Tuğrul Türkeş olmak üzere, seçim hükümetinde görev alanlar Dersimli Kemal’in “karakter testi”nden sınıfta kaldılar!.. Bu tanımlamaya göre, Davutoğlu’nun son kabinesi tamamen “karaktersiz”lerden oluşmaktadır!?.. *** AKP ile koalisyon hükümeti kurmadan önce belirlenmiş 14 ilkenin, neredeyse tümünden vazgeçmeye hazır birine; elbette ki, “düşünce ve hareketlerinde tutarlı” kişi denemez!..…

  • DÜŞMAN ORDUSUNDA İŞBAŞI YAPMAK!..

      45 günde 55 şehit verdik… Son gelen haber; Şırnak’ta hain kurşunların hedefi olan yüzbaşıydı, o da şehit olmuş. Savaş, ABD ile Türkiye arasındadır ve bütün şiddetiyle devam ediyor… Ne yazık ki, hatalı bir tespit, oldukça taraftar bulmuştur: Geniş yığınlar, AKP‘nin tek başına iktidara gelmesi için savaşı Erdoğan’ın başlattığına inanıyorlar… Halbuki, TSK operasyonlara 24 Temmuz‘da başlamıştı. 13 gün önce, 11 Temmuz‘da PKK “çatışmasızlık bitti” diyerek askerlerimize saldırılmıştı… Ağır darbe alan terör örgütü, şimde “Barış Bloku” oluşturarak savaşın psikolojik cephesini ayakta tutmaya çalışıyor. Yaygın Erdoğan karşıtlığından yararlanarak, bu haklı savaşı “Sarayın Savaşı” gibi gösterme çabalarına, ne yazık ki, Y-CHP’de katılmış bulunmaktadır!.. Yoktan yere “Yurtseverliği” ve “vatan savunmasını” AKP’ye bırakıyorlar!.. Dersimli, her…

  • CHP’Yİ Y-CHP’LİLERDEN KURTARMADIKCA TÜRKİYE KURTULAMAZ!..

    Tanık:Gördüğünü ve bildiğini anlatan kişiye denir. Akılsız biri de gördüğünü ve bildiğini olduğu gibi anlatabilir, hain de… Tanıklar, analarından emdikleri sütün durumuna bağlı olarak; gerçeği gördükleri gibi anlatmayabilirler de… Yemin ederek, görmedikleri şeyleri görmüş gibi anlatabilmeyi insanlık halinden saymak gerekir! Bu nedenle, insanoğlunun yüzyıllar boyunca zeka imbiğinden süzerek getirdiği tanık deliline, mahkemeler itibar ederek hüküm kurmazlar. Tanık beyanlarını destekleyen başka kanıtlar da aranır. Bu prensip, insanlığın vazgeçilemez bir kazanımıdır ve evrensel değerler arasında yer alır… “Gizli tanık” ise “Sessiz Devrim” de denilen “AKP karşıdevrimi”nin ürettiği bir kepazeliktir… Ülkemizde Şemdin Sakık gibi acımasız teröristler ve Özel Yetkili Savcı Zekeriya Öz’ün cezaevinde keşfedip piyasaya sürdüğü Osman Yıldırım (1) gibi suç makineleri ile…

  • MHP KOLTUK DEĞNEĞİ Mİ PASPAS MI?..

    AKP iktidarını kaybetmemek için sürekli iktidara getirilme nedenini sömürmektedir. İşine geldiğinde “Açılım” yanlısıdır, gelmediğinde; müzakereyi bırakıp, mücadele seçeneğini öne çıkartmaktadır… Sürekli aldatılarak yönetilen Türk halkı, iktidarın “aldatıldık” savunmasına hala itibar etmektedir. R.T. Erdoğan, hiçbir kanıt göstermeden ve ne şekilde aldatıldığını açıklama zahmetine bile girmeden bir sabah vakti; Suriye Devlet Başkanı, aynı zamanda eski “kankası” Beşar Esat’ın, kendisini aldattığını söyleyerek düşman ilan edebilmiştir. Erdoğan’ın yakın çevresini hedef alan, 17/25 Aralık soruşturmalarından sonra, “Ne istediler de vermedik” dediği hükümet ortağı Cemaat’in de kendilerini aldattığını açıklamıştır. Cemaat, TSK’ya kumpas kurmakla, Devlet’in gizli bilgilerini düşmana satmakla ve casusluk yapmakla suçlanıp, hain ilan edilmiştir… En son da “Açılım” ve “Çözüm Süresi” yalanlarıyla Doğu ve Güneydoğu…

  • KİMİNLE SAVAŞTIĞIMIZI BİLELİM!..

      PKK, 11 Temmuz’da “çatışmasızlık bitti” diyerek, askerlerimize saldırdı!.. Bu tarihi unutmayalım… Sonra, Suruç’taki canlı bomba eylemi yapıldı. Ardından Türkiye IŞİD’e operasyon başlattı. PYD mevzileri de vuruldu!.. PKK ise, misilleme olarak uykudaki polislerimize suikast yaptı. İki şehit verdik… Küresel güçlerin amacı Türkiye’yi karıştırmak ve savaşmadan teslim almaktı. Karıştırdılar da… PKK’ya operasyonlar başlamadan önce: -Diyarbakır’daki HDP mitinginde bombanın patlamasından sonra, halka soğukkanlılık tavsiye eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suruç olayından sonra: ”Artık halkımız kendi güvenliğini almak zorunda” diyerek, silahlanma önerdi!.. Suruç’tan 4 gün önce, KCK Yöneticisi Cemil Bayık:” Silahlanın, yer altı sistemi kurun, tüneller kazın” diye emir vermişti!.. -HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise: ”Biz sırtımızı YPJ‘ye, YPG‘ye…

  • HABU DA SANA SON BİR DERS OLSUN!..

      Bu yaz tatilinde atımı yükseklere sürmeye karar verdim. Yolculuğa ise kötü bir haberle başladım: Tarih 20 Temmuz 2015 Pazartesi. Canlı bomba Adıyamanlı Şeyh Abdurrahman Alagöz, Urfa’nın Suruç ilçesinde, kesin sonucu açıkladı… Basın açıklaması sırasında; tekbir makamında; 3 kez, aynı sloganı attı ve fitili ateşledi… Kendi ile birlikte; 32 gencin vücudu parçalara ayrılıp, havada uçuştu… Bu nasıl bir inançtır, bu nasıl bir insandır, anlamak mümkün değil!.. Birkaç saat içerisinde; başta gençleri bu hüzünlü ölüme sürükleyenler olmak üzere, tek sermayeleri; insan cesedi üzerinden siyaset yapmak olanlar; sahalara indiler… Bu trajik olay, acımasızca sömürülmeye başlandı… İnsanoğlu hakikatten ilginçtir; yaşama dair bir sözü ve iddiası bulunmayan canlı bomba Şeyh Abdurrahman, attığı slogan ile kendinden önceki canlı bombalara öykündüğünü de itiraf etti…(1) *** Yol düzgün fakat yolculuğum kötü geçiyor; yolu görmeden gidiyorum diyebilirim… Radyolar ha bire, Suruç katliamında ölen gençlerin, cenaze…

  • MUHALEFETİN ‘AKP’Yİ İKTİDARDA TUTMA’GÖREVİ!..

    HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, “Koalisyon görüşmelerinin 2. turunu AKP ve CHP’nin uzlaşı ile tamamlamasını bekliyoruz” dedi… HDP’nin her şeye hazır olduğunu söyleyen Yüksekdağ, milletin erken seçim istemediğini savundu… BDP, etnik milliyetçi Kürt partisi algısını değiştirmek için, HDP adını alarak güya Türkiye partisi olmaya çalıştı. Siyasi partilerin hedefini, demokratik yollardan siyasi iktidarı ele geçirmek değil mi?.. HDP’nin AKP ile hükümet kurmaya yetecek kadar milletvekili var ama nedense iktidar ortağı olmak istemiyor; hükümeti AKP ile CHP‘nin kursun diyor!.. Kim ne derse desin,MHP, bu dönemin en önemli siyasi aktörüdür. MHP de nedense AKP’nin hükümeti kurmasını istiyor! Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye Başbakanlığı bile önerdiğine göre, Bahçeli isteseydi; kolaylıkla MHP-CHP-HDP koalisyon hükümetini kurabilirdi… *Erdoğan’ı Aksaray’ına hapsetme;…

  • O HAİN FİKİR!..

      Edward Joseph Snowden, adlı delikanlı 1983 doğumludur… ABD’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) eski bir çalışanı, bilgisayar uzmanıdır… Ele geçirdiği devletin gizli belgelerini, 5 Haziran 2013’ten bu yana yayınlıyor… Snowden, kendisini böyle bir iş yapmaya iten nedeni: ”Halkı, onlar adına ne yapıldığı ve onlara karşı neler yapıldığı konusunda bilgilendirmek” olarak açıklamıştır… Amerikalılar,  Joseph’i, “casusluk” ve “hırsızlık” yapmakla suçladılar… Halen, geçici sığınmacı statüsünde Rusya’da yaşamaktadır… Mustafa Kaya, Aydınlık gazetesinin 18 Temmuz 2015 tarihli nüshasında; Snowden’in sızdırdığı son belgelerden birini haber konusu yaptı…(1) Belgeden anlaşıldığına göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı yaptığı tüm operasyonlar, baştan beri ABD tarafından izlenip, PKK’ya haber veriliyormuş!.. Söz konusu belge, 2 Mayıs…

  • SAHTE SOLCULAR…

    SAHTE SOLCULARDAN KURTARMADIKÇA… Foreign Affairs(1) dergisini ABD Dışişleri Bakanlığı çıkartıyor… Aşağıdaki cümleleri bu dergide yayınlanan “KÜRT BİRLEŞMESİ” başlıklı makaleden özetleyerek yazdım… Makalede herşey o kadar açık ifade edilmiş ki, hiçbir yoruma ihtiyaç duyulmadan “müttefikimiz” ABD’nin dostluğununderecesini en yetkili kurumlarının ağzından öğrenme olanağını bulabiliyoruz… Daha da önemlisi; kendilerini “solcu” olarak tanımlayan pek çok kişinin; emperyalist propagandalarının etkisi altında, genellikle farkında olmadan “HDP’ye barajı atlatma” yalanına inandırılıp kullanıldıklarının kanıtlarına rastlamaktayız… Bugün ülkemizin kaosa sürüklenmesinin başlıca aktörü olan bu insanlar, PKK‘yı Meclis’e sokmakla ülkemizin başını derde soktular. Halk AKP’yi iktidardan düşürmüş olmasına rağmen, “sahte solcular”ın (2) ilkesizliği yüzünden; çoğunluğu teşkil eden muhalefet partileri hükümeti kuramamaktadırlar… Siyasi zemin, adeta AKP’ iktidarının sürdürülmesi için hazırlanmış gibi……