• NEYİ OYLAYACAĞIMIZ BELLİ Mİ?

    Patronlar kulübü TÜSİAD açıklama yaptı: “Son günlerde, Türk siyasetçilerin Almanya’daki toplantılarına, kuşkulu gerekçelerle kısıtlama getirilmesi doğru bir tutum değildir” dediler. Almanya, Hollanda ve Avusturya; arka arkaya AKP’li bakanların yeni anayasaya “evet” propagandası yapmasına engel çıkartmaya başladı. Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, Türk Konsolosluğu’na sokulmayarak, adeta pasaportsuz bir kaçak gibi, karga tulumba sınır dışı edilmesi tansiyonu yükseltti. (1) Tek kelime ile utanç verici! AKP’lilerin konuyu “İslam düşmanlığı” ile izah etmeye çalışması, tipik AKP klasiğidir ve fırsatı kaza etmeme olarak değerlendirilmeli. Almanya ile başlayan gerginlik patronlarımızı da endişelendirdi. Onların asıl derdi yeni anayasa değil, muhtemel kazançlarıdır belli!.. O yüzden öncelikle dikkatlerini bu ülkelerle yapılan ticarete çevirdiler.…

  • BÜYÜK TUZAK!..

        Alman yetkili makamlarının Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekçi’nin programlarına izin vermemesinden sonra, (1) Türk yetkililerin Hollanda’da düzenlemek istedikleri etkinliğe de yasak konulması, AB‘nin iç siyasetimize müdahalesinin tipik örnekleri sayılır. Anayasa referandumunda “Hayır” oyu kullanacak olanları “terörist” olarak ilan eden hükümetimizin, AB’yi Türk halkına şikayet etmesi ise tam bir komedidir. “Hayır” diyecek olanlara “terörist” diyerek iftira atacaksınız; kendi ülkenizde her türlü engellemeyi yapacaksınız, sonra da gidip Avrupa ülkelerinde “Evet” propagandası yapmanız engellenince, düşünceyi ifade etme özgürlüğüne sığınacaksınız… Tencere-kapak misali, tam bize göre bir kafa yapısı!.. *** ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 3 Mart’ta yayınlanan Türkiye İnsan Hakları Raporu‘nda 15 Temmuz darbe girişimi görmezden gelindi. (2) Ancak bu kadarını yapabildiler: FETÖ,…

  • KARŞI TARAFA ÇALIŞMAK!..

    16 Nisan‘a kadar Y-CHP’yi eleştirmemeye söz vermiştim. Sözüm sözdür… Bu demek değil ki, tümünü başımızın üstünde taşıyacağız. “Ekmek için Ekmelettin”in faturasını kim ödeyecek diye sormadık! Birkaç gün önce, anayasa değişikliğine “evet” diyeceğini açıklayan Fetullahçı eski Y-CHP Milletvekili Faik Tunay’ı ise neredeyse unuttuk! Lakin; milyonluk telefon faturalarını fakir halka ödetenleri, dünyanın çevresini birkaç kez dolanacak kadar Hazine’den benzin harcayan milletvekillerini ve onları o makamlara getirenleri, sonsuza kadar görmezden gelemeyiz… O kadar da değil… *** Yaşayarak gördük ki: Reis’i, 15 yıldır aldatmayan kalmadı… “Mizahtır” deyip ne güzel eğleniyorduk. Şimdi başımıza Dersimli çıktı; o, ondan çok daha zeki mi sanki? Belli ki, onu da “bizimkiler” aldattı! Siyasilerin “aldatılması” iyi bir propaganda malzemesiydi, lakin…

  • MEHMET ALİLER!..

    Dünyanın ilk ve tek parasız okulunu yakmak için benzini ateşleyen Mehmet Ali Aligül nerelidir? Sosyal medya hesabından Müjdat Gezen için “peter olsun” dediğini duyanların bir fikri var: “Hemşerindir” dediklerini duyar gibiyim. Ben de farklı görüşteyim: Mehmet Aliler Türkiyelidir. Bizdendirler… *** Mehmet Aliler: Cahil ve cesurdurlar; Türk toplumunun bilindik bir yüzünü yansıtırlar. Son eylemin “kahramanı” Mehmet Ali: Servis şoförlüğü yaparak, 4 çocuğuna bakar. 38 yaşındadır, bijon anahtarını çatal gibi kullanır. O derece kaslarına güvenir… *** Mehmet Aliler: Karakolda şaşabilirler ama hayatta yalan söylemezler. Nitekim söylememiştir de: “Duygularıma yenik düştüm, pişmanım” demiştir sadece… *** Mehmet Aliler: Dün Madımak’ta görev yaptılar, bugün Kadıköy’de mesaideler. Yarın nerede, hangi eylemciye nasıl karşı koyacaklarını kimse bilemez……

  • HENÜZ VAKİT VARKEN…

    22 Ocak’ta CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması halinde saatler içerisinde Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurarak düzenlemenin iptalini isteyeceklerini” açıkladı…(1) Son derece doğru ve yerinde bir karardı. CHP, 30 Ocak’ta, AYM’ye başvuru için hazırlık yaptıklarını açıkladı. (2) 13 Şubat günü, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Anayasa değişiklik paketinin iptali için Anayasa Mahkemesine dava açılmaması çağrısında bulundu. (3) Nedenini açıklamadı! Kılıçdaroğlu, 14 Şubat günü grup toplantısında: “Anayasa görüşmelerinde televizyonları yasakladılar. Meclis genel kurulunda kısıtladılar. Herkesten gizli olarak bir anayasa değişikliğini gündeme getirdiler” şeklindeki haklı ve yerinde olan yakınmasından sonra, “AYM’ye gitme hakkımız vardır ama konu hukuk konusu değil. Halkın egemenliğini koruyacak olan halkın oyudur” diyerek bu yolun…

  • “İKİNCİ REİS”İN MÜTEVAZİ YETKİLERİ!..

      Maşallahı var, bizim Reis çok çalışıyor… Toplu açılış törenleri, sempozyumlar vs. hiçbirini kaçırmıyor… Asla fırsatı kaza yapmaz. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA), düzenlediği sempozyumda: “Bunlar da ‘küçük olsun bizim olsun’ diyerek uzun zamandır bu ülkenin ayağına pranga vurarak yola devam etmek istediler. Ama bu dönem artık bitiyor” diyerek, bir dönemin bittiğini ilan etti… Erdoğan büyük adamdır vesselam!.. *** Anayasa değişikliği ile kendisinden sonra “Başkan” seçilecek; büyük olasılıkla da sol görüşlü olacak liderin, yetkilerini de belirliyor!.. Hiç şüpheniz olmasın, Erdoğan’ın “pranga” olarak nitelediği, 100 yıllık parlamenter sistemimizdir. Sıra onu yok etmeye geldi… Yağmurda “iki kişiden biri” ile beraber yürümeye devam ettiğine göre, hedefine ulaşması da çok zor değil!…

  • GÜLMEK SERBESTTİR!..

    Bu hafta: -İltica talebinde bulunan NATO üslerinde görev yapan kırk FETÖ‘cü subayı Almanya’nın iade etmemesini; -Henri Barkey’in, Ordu ile ilişiği kesilen yüzden fazla general ve amiral için; Amerika’ya yakın ve NATO’ya inanan komutanlardı demesini; -Rusların Suriye için anayasa taslağı hazırlamalarını; -Taslakta; Kürtler için “özerklik”ten söz ediliyor olmasını; -Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’nın, “Özerklik, federasyon, konfederasyon olup olmayacağına halk karar verir” diyerek, haberi yalanlamasını; -”Kültürel özerkliğin” tartışıldığını, bunun “özyönetim” anlamına gelmediğini; -ABD’nin etkisini azaltmak amacıyla, “Kültürel özerklik” tarifi yapıldığını; -Rus dış politikasının önemli isimlerinden Aleksandr Dugin’in, Rusya ile ABD’nin “Kürt özerk bölgesi” için anlaştığına dair haberleri Fetullahçıların yaydığını söylemesini; -Trump’un, aralarında İran’ın da bulunduğu 7 ülkenin Müslüman vatandaşları için ABD’ye…

  • “ERDOĞAN’DAN SONRA!..”

    1 Kasım seçim sonuçlarını hatırlayalım: AKP: yüzde 49.5, CHP:25.3, MHP: 11.9, HDP:10.8 idi. Partili “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adı ile “Başkanlık” sistemini getirmek isteyen: AKP ile MHP. Oy oranları: Yüzde 49.5+11.9= 61.4’dü buluyor. Bu hesaba göre; aritmetik ilmi, “egemenlik projektörü”nü Erdoğan’ın üzerinde durduruyor. Ne var ki, siyasette 2+2 her zaman dört etmiyor. Nisan 2017’de; ak koyun kara koyun geçit başında belli olacak!.. *** Bazı AKP’liler, rejimin değişmesine karşı: “İnsan bu kadar yetkiyi babasına bile vermez” diyorlar… Bazıları: AKP, 15 yılık iktidarı boyunca ne yapmak istedi de yapamadı, Cumhurbaşkanına halkın egemenlik yetkisinin tamamını vererek, hangi sorunlar çözülecek, diye haklı olarak soruyor. Bir kesim daha var ki, bam teline basıyor: Bu kadar sık kandırılan…

  • ANAYASAYA HAYIR İŞKENCEYE “EVET” !..

    Donalt Trump’un ABD Başkanlık makamına oturmasını, Hüsnü Mahalli’nin serbest bırakılmasını, İsmet Paşa’nın müfredattan çıkartılmasını, Hussein Obama’nın veda konuşmasında göz yaşlarını tutamamasını, Türk ve Rus savaş uçaklarının El-Bap’ta DAEŞ hedeflerini birlikte vurmasını, Anayasa değişiklik teklifinin halkoylamasına kalmasını, ABD’nin Astana Zirvesi’ne büyükelçilik düzeyinde katılma kararı almasını, Türk Akımı Projesi’nin uygulama aşamasına gelmesini, Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın kendini mikrofona kelepçelemesini, Perinçek’in BOP Eş Başkanına “nazire” edercesine; Diyarbakır’ı “yıldız” yapacağız demesini, Sebahattin Önkibar’ın yeni kitabının piyasaya çıkmadan yasaklanmasını, Suriyeli Komutan Halit Sireki’nin, eli silah tutan 17-45 yaş aralığındaki Suriyelilerin sınır dışı edilmesini istemesini, TBB Başkanı Feyzioğlu’nun “Devletin tapusu millete aittir” demesini, Beyaz Saray’dan kaldırılan Churchill büstünün geri getirilmesini, Emin Çölaşan’ın hala Mehmetçiğin Suriye’de ne…

  • SIRT ÜSTÜ YATAN YOK!..

        Bir Ali yerine kendisini feda etmeye hazır olduğunu açıklayan Binali, AKP Gençlik Kolları’nın Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği 2. Abdülhamit’i anma programında konuştu: “Bugün Cumhuriyet neslinin kullandığı bütün eserlerin altında o ulu hakan Abdülhamit’in imzası var… Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelerde ilim öğrenmeleri, teknolojiyi anlamaları, bunu Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır… Emperyalistlerin heveslerini kursağında bırakmıştır…” dedi.(1) Abdülmecit oğlu İkinci Abdülhamit’in Sadrazamı meşhur Mithat Paşa‘dır. AKP gençliğine güzellemelerle anlatılan Abdülhamit dönemini merak edenler, pratik yoldan giderek, kendi adıyla anılan internet sitesinden bazı temel bilgileri öğrenebilirler. (2) AKP’nin “yeni anayasa” ve “yeni meclis” için kolları sıvadığı bu dönemde; AKP…