İRAN’DAN SONRA SIRA BİZDE Mİ?

İsrail uçakları havada ikmal yapabiliyor, bölgede tanker uçaklarını tehdit edecek herhangi bir güç yok…

Gelişmelere hatırlayalım:

Önce Irak ordusunu etkisiz hale getirmişlerdi.

Ardından Irak’ın kuzeyinde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (İKBY) adlı uydu bir Kürt devletçiği kurarak, şu an kullandıkları kuzey rotasını güvenli hale getirdiler.

Sonra, “modern tarım yapacağız” palavrası ile bizi de aldattılar; Türkiye-Suriye sınırındaki mayınları temizletip, Suriyeli sivillerin Türkiye’ye geçişini mümkün hale getirdiler.

Daha sonra, Suriye’nin hava kuvvetleri ve hava savunma sistemleri yok ettiler.

Ardından Golan tepelerini ilhak edip, Şam’ın 20 km yakınına kadar gelip mevzilendiler.

Son olarak Suriye’nin kuzeyinde ”Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) adı ile ikinci bir uydu Kürt devletçiği kurup, bu bölgeyi de İsrail hava kuvvetleri için güvenli rota haline getirdiler…

Bugün Tel Aviv’den kalkan savaş uçakları sorunsuz olarak İran’ın başkenti Tahran ile Tebriz ve Natanz’ı kolaylıkla bombalayabiliyorlar…

Sıcağı sıcağına ABD Başkanı Trump‘dan açıklama geldi:

“İsrail’i savunmaya devam edeceğiz” dedi…

☆ ☆☆ ☆

Komik mi geldi?

Hiç de komik değil!..

Sıra bize de bir gün gelecek elbette!

Önce “Terörsüz Türkiye” aldatmacasıyla SDG‘yi tanımaya mecbur bırakılacağız gibime geliyor…

Ardından, Lozan‘ı tartışmaya açacaklar ve “1921 Anayasa’sına dönmek sizin için en iyisidir” diyecekler…

En sonunda Türkiye’nin güneydoğusu ile doğu bölgelerinde “Otonom bir Kürt eyaleti” kurulmasını dayatacaklar….

Hazırladıkları haritayı Roma’daki NATO toplantısında bizim askerlere gösterip tepkimizi ölçmüşlerdi zaten…

Biz mi ne yapabiliriz bu korkunç senaryo karşısında?…

Bu sorunun cevabını siyasi iktidar, en kalın kafamızın anlayacağı şekilde tez elden vermelidir.

Benim gördüğüm hiç mola vermeden Büyük Ortadoğu Projesi‘nin (BOP) uygulanmaya devam ediyor…

Tıpkı Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi “Milli Hükümet” kurulmadan bu sorunla baş edemeyiz…

İç cephenin bölünmüşlüğünü ve iktidar yanlıları ile muhalefetin birbirine güvensizliğinin zirve yaptığı bir dönemde; “Milli Birliğin” ne kadar zor sağlanacağı göz önünde tutulursa, işimizin zorluğu da anlaşılır…13.06.2025

Av. Cemil Can