EMPERYALİZME KUL-KÖLE OLMAK KADER DEĞİLDİR!..

El-Cezire (Al- Jazeera), Katar merkezli uluslararası “saygın” bir haber kanalı olarak kabul edilir.

Daha yeni ABD’nin terör örgütlerine bakış açısını ve ilişkilerini Dışişleri Bakanı Antony John Blinken ile Senatör Chris Murphy’nin ağzından haberleştirdi.

Blinken, 2018’den bu yana “yabancı terör örgütü” olarak tanımladıkları Heyet Tahrir Eş Şam (HTŞ) ile görüştüklerini kabul etti.

Bir gazetecinin sorusuna yanıt olarak:

“Evet, HTŞ ve diğer taraflarla temas halindeyiz” (1) dedi…

Demek ki, ABD’nin çıkarları söz konusu olduğunda sınır tanınmıyorlar!

Routers Haber Ajansı’na konuşan Senatör Murphy de “Herkesin içinde olduğu bir odadan ABD’nin kendini dışarı çıkartacağını düşünmüyorum” dedi…

Mayıs 2018’de ABD Dışişleri Bakanlığı bir El Kaide (2) üyesi olan ve El-Nusra Cephesi‘ne (3) bağlı olması nedeniyle HTŞ’yi “Yabancı Terör Örgütleri” listesine eklemişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de 2014 yılında benzer bir nedenden dolayı HTŞ’ye “yaptırım uygulamış” ve yurt dışındaki finansal varlıklarını dondurarak silah ambargosu uygulamıştı…

***

Asıl bomba habere geçiyoruz:

Baas yönetiminin devrilmesinden sonra, geçtiğimiz Cumartesi günü; Türkiye, ABD, AB ve Arap üleklerinin katılımıyla Akabe’de dışişleri bakanları seviyesinde (4) ilk uluslararası toplantı düzenlendi; fakat Şam’daki geçici “Suriye Kurtuluş Hükümeti”nden toplantıya temsilci çağrılmadı.

Ortak basın toplantısında sadece Dışişleri Bakanı Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı, Irak Dışişleri Bakanı, Mısır Dışişleri Bakanı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi yer aldı.

Fidan, konuşmasında Suriye’nin “toprak bütünlüğüne” vurgu yaptıktan sonra; “Özellikle şunun altını çizmek istiyorum: Türkiye, Suriye Kürtlerinin haklarına saygı duyan bir ülkedir. Dolayısıyla Suriye’deki Kürtleri PKK’dan ayırmak ve Suriye Kürtlerinin meşru temsilcilerinin Suriyeli Kürtlerin haklarını Şam’da savunmasını destekliyoruz. Hedefimiz budur” dedi… (5)

Şimdi en can alıcı soruları soruyorum:

Suriye’deki Kürtlerin “meşru temsilcisi” kimdir?

ABD ve AB bugüne kadar “PKK’nın Suriye kolu” olarak kabul ettiğimiz PYD/YPG‘yi Suriye’nin “meşru temsilcisi” olarak masaya koyarsa tutumumuz ne olacaktır?

Militanlarını PYD/YPG’ye monte etmesi ve raf ömrü biten PKK’nın -Bahçeli’nin deyimi ile- kendini “lağvetmesi”, PYD/YPG’yi Suriye’deki Kürtlerin meşru temsilcisi olarak tanımaya yeterli olabilecek mi?..

***

Şimdi gelelim Suriye’nin Kuzey’i ile Doğu’sunu kontrol altında tutan PYD/YPG’nin konumuna:

Suriye’de 900 askeri ile petrol bölgelerinde birkaç askeri üssü bulunan ABD’nin, bütçesinden pay ayırdığı PYD/YPG ile ilişkisinde, bir değişiklik olmamıştır.

ABD Başkanı Joe Biden, 8 Aralık’ta Beyaz Saray’da yaptığı açıklamalarda ülkesinin izleyeceği politikayı: Washington’un “ortakları ve paydaşlarıyla çalışacağını” vurgulayarak açıkladı. Aynı şekilde, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de 10 Aralık’ta ABD’nin Türkiye’nin terörle mücadele endişelerini “meşru bulduğunu” ancak Washington’ın Suriye’de IŞİD ile mücadele için SDG ile ortaklığını sürdüreceğini özellikle vurguladı. (6) Demek ki: PYD/YPG konusunda ABD ile Türkiye taban tabana zıt düşünmektedirler…

***

Lübnan’la ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi(7) ile eşzamanlı olarak düğmeye basıldı ve HTŞ’nin Erbil’den Halep’e (oradan da Hama, Humus ve Şam’a doğru) yürüyüşü başladı.(8)

Bu yürüyüşle paralel olarak İsrail de Golan tepelerinin Suriye’ye ait olan kısmını işgal etti. (9)

Baas Rejimi‘nin düşmesinden sonra, tampon bölgeleri işgal eden İsrail, aralıksız olarak F-35’lerle Suriye’nin donanmasını, hava kuvvetlerini (uçak, helikopter ve hava savunma sistemleri), üslerini , ve Kamışlı’daki füze tesisleri ile askeri tesislerini bombaladı. (10)

İsrail, saldırılarını Türkiye sınırına sıfır noktadaki Kamışlı Havaalanı gibi noktalara kadar genişletti (11)

Netenyahu, “Golan Tepeleri sonsuza kadar İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacak” dedi. (12)

İsrail, imza koyduğu Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması‘nı (13) tanımıyor artık.

Son olarak Suriye Ordusu’na ait 20 bilgi teknolojileri tesisini hava saldırısı düzenleyerek imha ettiler.(14)

Çağdaş-demokratik ülkeler; ABD ile AB ise, İsrail’i desteklemeye devam ediyorlar.

Batı, Gazze için yaptığı:

“ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere Batı ülkeleri, 7 Ekim 2023’ün ardından İsrail’in “kendisini ve halkını savunma çabalarına” destek verme ve başta ABD ile İngiltere olmak üzere bu ülkeler, İsrail’in “kendini savunma hakkı” olduğunu söyleyerek, bunun için yapabilecekleri tüm yardımı sağlayacakları“ taahhüdünü, (15) Suriye için de değiştirmediler…

Bugüne dek aksi yönde bir açıklamalarına da rastlanmamıştır…

Denebilir ki, İsrail’in soykırım ve işgallerine “medeni dünya”nın desteği kesintisiz olarak devam ediyor/edecek…

***

20 Ocak’ta görevi devralacak yeni ABD Başkanı Trump’tan Suriye açıklaması bütün dünya ile dalga geçer gibi; liderinin başına 10 milyon dolar ödül koyduğu HTŞ için:

“Kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar çünkü biz karışmayacağız. Fransa da karışmayacak” dedi… (16)

Ne kadar da inandırıcı değil mi?

ABD, Suriye’nin bundan sonraki durumuna karışmayacakmış!

ABD, Ortadoğu’yu karıştırmayacakmış!

ABD, Büyük Ortadoğu Projesi’nden vaz mı geçti acaba?!..

Duy da inanma!..

Açık seçik ortaya çıktı:

HTŞ, ABD’nin tehdidi altında Suriye’yi yönetmeye çalışacak ama asla ABD ve İsrail’in çıkarlarına aykırı bir eylemde bulunamayacaktır!..

***

Emperyalizm, doymak nedir bilmiyor.

Emperyalistler de sömürmekten asla vazgeçmiyor/vazgeçmeyecekler.

Değişmez gerçek:

Emperyalist ülkelerin; az gelişmiş/gelişmekte olan/geri kalmış ülkelerin halklarını silâh gibi kullanarak bu amaçlarına erişmiş olmalarıdır.

Acı gerçek ise:

Bu ülkelerin efsunlanmış insanlarının, kendilerine verilen “emperyalizmin silâhı olma” görevini hâlâ yapmaları ve kime/nereye hizmet ettiklerini bir türlü kavrayamamalarıdır…

***

Rusya, askerlerini ve hava savunma sistemlerini (S-300 ve S-400’ler) Suriye’deki üslerine toplamaya başladı.

İran adına vekalet savaşı yürüten Hizbullah, pılısını pırtısını toplayıp Suriye topraklarının dışına çıktı.

Türkiye, Şam’daki Emevi Camii’nin avlusunda vakit ezanın okunmasını bekliyor.

Meydan HTŞ, PYD ve İsrail’e kaldı…

Üçünün de patronu aynı!..

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR

(1) https://www.aljazeera.com/news/2024/12/14/us-secretary-of-state-blinken-acknowledges-contact-with-syrias-hts-rebels

(2) El-Kaide, https://tr.wikipedia.org/wiki/El-Kaide

(3) El-Nusra Cephesi, https://tr.wikipedia.org/wiki/El-Nusra_Cephesi

(4) Toplantıya; Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid en-Nehyan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdul Latif Al-Zayani, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Lübnan Dışişleri Bakanı Necip Mikati, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Almanya ve Birleşik Krallık’tan temsilciler katıldı.