CHP’NİN 21. OLAĞANÜSTÜ KURULTAY’DAN BEKLENENLER…
CHP’ye “kayyum atanması” riskine karşı toplantıya çağrılan 21. Olağanüstü Kurultay’da; siyasi iktidar ile dış dünyaya kuvvetli bir “birlik ve bütünlük” mesajı verilirken, CHP tabanına da “yeni yol haritası”nın zorlukları en basit cümlelerle anlatılacaktır.
Olağanüstü bir dönemde, olağanüstü Kurultay’ın toplanmasını fırsat bilerek; Parti Meclisi’nde (PM) kendilerine yer açmak ve daha sonra da ana muhalefet partisini “ele geçirmek” hesapları içerisinde olanlara, bu olanak asla ve asla kullandırılmamalıdır…
☆ ☆ ☆
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını engellemek için; diplomasının iptal edilmesi, ardından çalışma arkadaşları ile birlikte gözaltına alınıp tutuklanması ve bu tutuklamaların somut bir kanıt ortaya konulmadan gizli tanıkların, “duydum”, “duymuştum” gibi afaki ithamlarına dayandırılması Türkiye’ye hiç yakışmamıştır.
Siyasi iktidarın muhaliflerine karşı kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıya karşılık, MASAK raporlarında yolsuzluk yapıldığına ilişkin bir tespite yer verilmemesi dikkate değerdir.
Bu gerçeklik üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çalışma arkadaşlarının mitinglerle ortaya koyduğu tepki her türlü takdirin üzerindedir…
Saraçhane’de başlatılan ve bir hafta süren mitinglere katılımın her defasında artarak katlanması ve nihayet Maltepe Mitingi’nde 2.2 milyona ulaşmasının iktidarın dengelerini alt üst ettiği tartışmasızdır. (6 Nisan Pazar günü itibariyle toplanan imza sayısı 7 milyon 200 bini bulmuştur.)
Sokak eylemlerine üniversite öğrencilerinin eklediği “tüketim boykotu” en az mitingler kadar önemli ve etkili olmuştur.
Nitekim AKP’nin bakanları alış-veriş arabaları ile marketlere inmek zorunda kalmıştır.
Yükselen bu eylem sürecini siyasi iktidar ancak 9 günlük tatil ilân ederek kesintiye uğratabilmiştir…
☆ ☆ ☆
CHP yönetiminin yatarı olmayan suçlardan tutuklanan gençleri ceza evlerinde ziyaret ederek sahip çıkması; milletvekillerinin ve CHP yöneticilerin İmamoğlu ile irtibatı kesintisiz olarak sürdürüp, koordineli olarak mücadele etmeleri ile kamuoyunun devamlı bilgilendirilmeleri umutları artırmıştır.
81 il ve 973 ilçede başlatılan imza kampanyasının ilk üç günde 5 milyonu aşması, karartılan televizyon kanallarının sosyal medya hesaplarına kazandırılan üyeliklerin milyonlarla ifade edilmesi, gazete tirajlarının katlanması halkın ayağa kalktığının en görünür kanıtlarıdır…
☆ ☆ ☆
Hiç kimsenin Özgür Özel ve ekibine “keşke şunu da yapsaydınız” diye bir önerisi olmadığına göre, ana muhalefet partisi yöneticileri olarak görevlerini hakkıyla yaptıklarını kabul etmek gerekir.
Bu noktadan itibaren yapılması gereken, CHP’nin tek yumruk halinde hareket edeceğini dosta düşmana ilân etmek olacaktır.
Bu görüntü, aynı zamanda diğer muhalefet partilerini de işbirliğine çekecek ve muhalefet güçlerinin birlikte hareket etme sinerjisi yükleyerek daha da güçlenmesine olanak sağlayacaktır…
☆ ☆ ☆
Zorlu geçeceği aşikar olan bu süreçte, en çok ihtiyaç duyulan “birliktelik mesajı” vererek kütle halinde hareket edebilmektir….
Hal böyle olunca, özellikle bu Kurultay’da Özgür Özel’in karşısına aday çıkarmak, Genel Merkez’in hazırlayacağı Parti Meclisi listesi karşısına alternatif liste hazırlamanın zaafiyet yaratacağı açıktır…
CHP delegelerinden beklenen; yarışma kültüründen de vazgeçmeden, hiç değilse bir defalığına birliktelik görüntüsünü en kuvvetli bir şekilde vermektir…
Eski alışkanlıkları bir tarafa bırakarak, CHP’nin gerçek iktidar alternatifi olduğu ancak bu şekilde gösterilmiş olacaktır…
☆ ☆ ☆
ABD’li Senatör Chris Murphy’nin, “İmamoğlu muhtemelen Trump’ın onayı ile tutuklandı” (1) şeklindeki açıklaması da göz önünde tutulduğunda, Türk halkına kurulan yeni tuzağın sadece Erdoğan’ın bir kez daha seçtirmekle kalmayıp, aynı zamanda muhalefeti de dizayn etmek olduğu anlaşılmaktadır…
☆ ☆ ☆
Yeni “Çözüm Süreci”nin iktidar tarafından plânlandığı (2) ve fakat kamuoyuna MHP tarafından pazarlandığı ortaya çıktıktan sonra, Türkiye’de iktidar değişikliğinin aciliyeti ve önemi bir kez daha ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Parlamenter Sistem’in değiştirilerek “Tek adam Sistemi”ne geçilmesine olanak sağlayan Anayasa Değişikliği Referandumu’nda “geçersiz oyların geçerli sayılması” tam hukuksuzluğu karşısında; en basit anayasal protesto hakkını dahi kullanamayan; “sokakta silâhlı ve sopalı adamlar vardı” bahanesini ileri sürerek; korkaklıklarını gizlemeye çalışanların, bu Kurultay’ı fırsat bularak, yeniden Parti Meclisi’ne seçilmelerine izin verilmemelidir…
☆ ☆ ☆
Türkiye’nin gerçek gündemine dönük mücadele veren İmamoğlu ve ekibini bu Kurultay’dan güçlendirerek çıkartmak 86 milyon halkın yararınadır ve samimi beklentisidir…
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR