KONUK YAZARLAR

  • KARŞIDEVRİM, İKRARIN BÖLÜNMEZLİĞİ VE KİMYASAL SİLAHLAR!..

      “Hukuk çözer”, “Daha herşey bitmiş değil, bu işin Yargıtay’ı da var” gibi halkı uyutmak için uydurulan zırvaların afyonlama etkisi bitti… Sırada başka yöntemler var! Halkı oyalama ve afyonlama işini iktidardan çok, ona yandaş olmaya özen gösteren, sözde “entel” yalakalar yapıyorlar. “Darbe karşıtlığı” sözlerinin arkasına sığınarak iktidara destek verenler arasında Yeni CHP de var… Emperyalizme teslim olmaktan başka, ayrıca bir de görev üstlenen bu hain dönekler, kim bilir başımıza daha ne çoraplar örecekler… Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Balyoz Davası’nda verilen kararı onayarak, “karşıdevrimin” en etkili silahı olduğunu kanıtlamıştır!.. Böylece “Darbe karşıtlığı” edebiyatının arkasında gizlenen hainlerin de bu silahın parçası olduğu ortaya çıktı… Özel Daire, delillerin en önemlilerinin sahte olduğunu kabul…

  • KAYBEDECEK VAKTİMİZ KALMADI!..

      Üzerinde anlaşmaya varılan yeni Anayasanın 59 maddesini Meclis’ten geçireceksiniz de ne olacak? Kılıçdaroğlu, Başbakanın bu isteğini neden sahipleniyor? Herkes biliyor ki bu işten sonra, sıra üzerinde anlaşmaya varılmamış maddelerin “halkoyu”na sunulmasına gelecek… “Halkoylaması”ndan önce, iktidarın “evet”i mi muhalefetin “hayır”ı mı daha çok taraftar bulacak!… Yeni yapılacak halkoylamasının, 12 Eylül 2010’da yapılan halkoylamasındanne farkı olabilir? Y-CHP bu farkı hangi araçlarla nasıl yaratacaktır ki, oylamanın sonucu “hayır” çıkabilsin? Bütün bu soruların akla yatkın yanıtlarının verilmesi gerekir. Aksi halde muhalefet eliyle, AKP’nin önündeki BOP Programının anayasa aşamasına geçilmiş olur!.. Y-CHP, tıpkı MHP gibi iktidarın bir koltuk değneği durumuna düşürülmüştür. CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki üyesi Atilla Kart’ın, “ortak vatan”, “tek devlet” ve “eşit…

  • ESKİYE RAĞBET OLSA…

    Yeni CHP Erdoğan’ın paketini beklemeden kendi paketini açtı. Erdoğan’ın paketinde yer alacağı kamuoyuna sızdırılan konulardan ikisini Kılıçdaroğlu sahiplendi… “Dersimli” Kemal, CHP tabanını sarsan sözleri ile gündeme gelen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile Sezgin Tanrıkulu’na, Kamer Genç’i de arkadaş olarak ekledi… Bu üç milletvekili, Erdoğan’ın paketinde olacağına kesin gözüyle bakılan Tunceli ilinin adının “Dersim” olarak değiştirilmesi için yasa teklifi verdiler… Bu utanmaz arlanmaz herifler, yasanın gerekçesini; Tunceli’nin aynı zamanda 1937-38 askeri harekatının adı olması ve bölge halkında çağrıştırdığı hatıraların negatif olmasına bağladılar… Tekliflerinin gerekçesinde halkın isteğinin de bu yönde olduğunu belirtmeyi ihmal etmediler!.. Halkın isteklerinin ne olduğunu nasıl da biliyor bu Y-CHP’liler! Kaset komplosu ile CHP’nin başına getirilen “Dersimli”Kemal, bilgisi ve onayı ile verilen bu teklif için “…

  • FİGÜRANA FİGÜRANLIK!..

        İngiliz “Times” gazetesi manşetten verdiği haberde, dünyanın dört bir yanından gelen cihatçıların “Türkiyenin sınır politikası” sayesinde kolaylıkla Suriye’ye girebildiklerini belirtti. Suriye sınırı AKP’nin hatalı politikaları yüzünden kevgire çevrildi, gireni çıkani belli değil… Terörist gruplar, Suriye güçlerinin geri çekilmek zorunda kaldığı bu sınırdan içeri giriyorlar. Erdoğan ise bu durumu fırsat bilerek sınır denetimini yaptırmıyor ve bu şekilde muhaliflere destek vererek, Esat’ı devirebileceğini sanıyor… Terörist grupları izlemek için görevlendirildiği açık olan; genel amaçlı ve silahsız bir Suriye helikopterini düşürme emrini veren AKP hükümeti, dünya kamuoyu önünde daha da zor duruma düşüp iyice yalnızlaşmıştır… Pentagon‘un raporuna göre, dünyayı savaşın eşiğine getiren “sarin gazı”  El Kaide (1) tarafından yol geçen hanına döndürülen Suriye sınırından sokulmuştur. Emperyalizmin tetikçiliği görevini üstlenen terör gruplarını etkisiz…

  • MASKELİ BALO BİTTİ!..

    Rusya ve Çin’in diplomatik zaferi, pek çok masum insanı haksız bir savaşta ölmekten kurtardı. Doğunun büyükleri kimyasal silahları Suriye halkına karşı Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) kullandığına dair bütün dünyayı ikna ettiler. Buna bağlı olarak Suriye politikasında başarısız olan AKP iktidarı yalnız kaldı. Erdoğan iktidarını sürdürmek için çok acil sıcak paraya ihtiyaç duyuyor. Parayı ancak Arapların düşmanı Suudilerle, Katar’dan sağlayabilirler. Suriye’ye karşı ABD’nin savaş ilan etmesi halinde, savaş masraflarını karşılamayı bu ülkeler teklif etmişti. Suriye’ye karşı, olası bir askeri müdahalede başı çeken Türkiye’ye de parasal yardım yapacakları kesindi. Türkiye’ye Temmuz ayında 4.8 milyar dolarlık gizemli para girmiş. Üretimin bitme noktasına geldiği ülkemizde, sıcak para konusu Erdoğan hükümeti için son derece etkili…

  • HACILAR!..

    HACILAR!.. ARAPLARI BOYKOT EDİN!.. Başta Suudi Arabistan olmak üzere, Arap Sultanları ABD’nin Suriye’ye savaş ilan etmesi halinde masrafları karşılamayı teklif etmişler!.. Araplar kendilerine yakışanı yaptılar. Sıra hacılarda. Bundan böyle Hac görevini yapmak üzere kutsal topraklara gidenlerin, içecekleri su dahil bütün ihtiyaç maddelerini yanlarında götürmelerini öneriyorum. Araplardan satın alacakları en basit şeye verecekleri her kuruşun, Suriye’deki kardeşlerine mermi olarak geri döneceği açıktır… Bu nedenle Suudilere karşı uygulanacak boykot, masum insanların yaşamını kurtarır ve hacdan daha sevaptır!.. HANGİSİ PAYANDADIR? “AKP’de kaos ülkeye zarar verir” (1) diyen Bahçeli mi “Cemaat sermayesinin gücü kırılırsa ülke zarar görür” (2) diyen Kılıçdaroğlu mu AKP’ye payandadır?.. 11 yıllık AKP iktidara geldiği 2002 yılında dış borcumuz 130 milyar dolardı, 2012 yılı sonunda bu miktar yüzde 160 arttı ve…

  • AHMAKLAR!..

    91 yıl önceki 30 Ağustos’ta Anadolu’dan emperyalistlerin tetikçilerini temizlemiştik. 91 yıl sonra aynı emperyalist güçlere “tetikçilik” yapıyoruz!.. 10 ay önce Akçakale’de, Suriye Ulusal Koalisyonu (SUKO) lideri Ahmet Muaz El Hatip ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) atkısı takıp, birlik mesajı veren Başbakan Erdoğan, devletler hukukunu hiçe sayarak, Suriyeli muhaliflere kesintisiz olarak desteğini sürdürüyor… Kendine muhalif olanlar için Güney Doğu’dan İstanbul’a 6 jandarma komando taburu getirmiş!.. Olası Sonbahar eylemlerine karşı “seçilmiş” AKP iktidarını bu şekilde koruyacak!.. PKK için Güney Doğu’da konuşlanan askerler, bundan böyle Erdoğan karşıtı gençleri kovalayacak!.. Anlaşılan “süreç” ile PKK tehlike olmaktan çıkartılmış!.. PKK’ya boyun eğen AKP hükümeti, utanmadan Suriye’deki seçilmiş hükümeti düşürmek için savaş hazırlıkları yapıyor. Hani demokrasinin namususandıktı… Türk halkına benimsetilmek istenen…

  • ALÇAKLAR!..

    Amerikan CNN televizyonuna konuşan Obama, uluslararası kamuoyunun Suriye’de “kimyasal silah” kullanımıyla ilgili daha fazla delile ihtiyaç duyduğunu söylemiş. Tıpkı “Ergenekon Davası” açılmadan önce Abdullah Gül’ün, “Delillendirin ve bir savcı bulun” talimatında olduğu gibi… Mesajı alan ÖSO, Şam yakınlarında “kimyasal silah” kullanarak istenen delili yaratmaya çalıştı… Fakat kimyasal silahlar konusunda yeterli bilgileri olmadığı için foyaları erken ortaya çıktı!.. Ne var ki, herkesten önce, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, Alman meslektaşı Westerwelle ile yaptığı basın toplantısında, Suriye’de kırmızı çizginin aşıldığını söyleyerek, diplomatik bir skandala imza attı… Nitekim Rusya, uydu görüntüleri ile söz konusu saldırının muhalifler tarafından yapıldığını kanıtladı!.. Zaten ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki de “Şu an için kimyasal silah kullanıldı diyemiyoruz” diyerek, Davutoğlu ile aynı görüşte olmadığını açıklayıp, Türkiye’ yi…

  • YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ ACİL İŞ!..

    AKP’nin Cumhuriyet karşıtı sivil darbesinin en etkili aracı, “Özel Görevli Mahkemeler”dir. Bu mahkemeleri “meşru” hale getiren en önemli aktörlerden biri de Y-CHP‘nin başına getirilen TESEV kurucusu Kemal Kılıçdaroğlu’dur. “ErgenekonDavası”nı eleştirirken özel görevli mahkemeler ile bunların verdiği kararların “meşru” olmadığını söylemesi inandırıcı değildir!.. Kılıçdaroğlu, “12 Eylül Darbesi”ni yapan ve bugün mahkemeye bile getirilemeyen komutanlar hakkında açılan o göstermelik davaya da herkesten önce Grup Başkanvekili eliyle “katılmadilekçesi” verilmesi talimatını vermiştir. Böylece özel görevli mahkemelerin “mahkeme” olduğu ve dolayısıyla “adalet” dağıtabilecekleri inancının yerleşmesine neden olunmuştur… Y-CHP yönetiminin AKP “sivil darbesine” vermiş olduğu bu önemli desteğe, “yetmezamaevet”çiler, ile dönek-eski solcular ve liberaller her duruşmaya katılarak anlamlı bir destek vermişlerdir!.. Yürürlükteki hukuk kurallarına göre, 12…

  • RUHU CEZALANDIRDILAR!..

    “ERGENEKON DAVASI”NDA RUHU CEZALANDIRDILAR!.. “Ergenekon Davası”nda verilen karar, saygı duyulacak bir mahkeme ürünü kabul edilemez! Çünkü hüküm, Türk Milleti adına verilmiş değildir. Her şeyden önce, “özel görevli mahkemeler” hukuka aykırı olup, siyasi iktidardan bağımsız değillerdir. Bu nedenle, ne kendileri ne de kararları meşru sayılabilir. Kararların altına imza atanları, yargıç olarak görmeyenler haksız sayılmaz. Bu konuda hakkını yememek gerekir, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nun son zamanlarda söylediği en doğru söz, bu kararların “meşru” olmadığıdır!.. Yukarıdaki saptamalar, farklı cümlelerle ağızdan kaçırılmış olsa da hükümet kanadından dile getirilmektedir: Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı ve AKP’nin akıl hocası kabul edilen Yalçın Akdoğan, “Bu dava ile 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan’dan süzülüp…