KONUK YAZARLAR

  • HER ŞEY AÇIK!..

       7 bin çalışanı bulunan TRT 1500’ye yakın personeli taşeron veya hizmet alımı yoluyla çalıştırıyor. Gelirinin yüzde 86.5’i elektrik payından karşılanan kurum, 2012 yılında hizmet alımlarına 35 milyon TL ödemiş, 2013 yılı için bu rakam 22 milyon 215 bin liraya ulaşmış. Niteliksiz yandaşların doldurulduğu TRT, doğal olarak vermesi gereken hizmetleri üretemiyor. Hizmet alımı yoluyla yapılan hükümetin borozanlığıdır. İmam-hatiplilerin yönetiminde, rant kapısına dönüşen TRT’de; tarafsız ve objektif habercilik bitti, ülke çıkarlarına dönük analizler ise, sizlere ömür!.. Bu arpalıktan beslenenlerin ücretlerini ödeyenler arasında; belediyenin makarnası ve nohudu ile karnını doyuran 3,5 milyon aç, kömür yardımı alan 6 milyon üşüyen insan ve 4 milyon işsiz vatandaş da bulunuyor… Hükümet, açlık sınırının altında yaşayan…

  • KOKUŞMUŞLUK, UTANMAZLIK, REZİLLİK VE ÇÜRÜME!..

      Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “Saydam ve hesap verilebilir kamu ilkesi”ne rağmen, gümrük uzlaşma tutanaklarını Sayıştay’a vermiyor!.. Yasaya göre, gümrüklerden mal geçirenlerin beyanı ile gümrük idaresince yapılan tespit arasında farklılık olması halinde; -ki bu durum çoğunlukla gümrükten mal kaçırma olarak kabul edilir- ödenmesi gereken vergi ve cezalar için uzlaşma komisyonlarında, uzlaşma tutanağı düzenlenerek (1) vergi ve cezasının bir kısmından vazgeçiliyor. İşte devletin en yüksek denetleme kurumu olan Sayıştay’dan gizlenmekte olan bu tutanaklardır. Bakanlığın denetimden kaçmayı, Sayıştay’ın “yerindelik” denetimi yapacağı varsayımına dayandırması hiç bir şekilde inandırıcı değildir… Gümrük Kanununun 244. maddesine (2) göre vatandaşın beyanı ile idarece yapılan tespit arasındaki farklılığın kanun hükümlerinin yeterince anlaşılamamasından veya yanlış anlaşılmasından ya da yargı kararları ile idarenin görüş farklılığından kaynaklanması söz konusu olduğunda uzlaşmaya gidiliyor.…

  • BÖYLE GİDERSE AKP SEÇİMLE DÜŞÜRÜLEMEZ!..

      İktidardaki siyasi partinin devlet olanakları ile propaganda yapmasına izin veren; bakanların istifa etmeden yerel seçimlere aday olarak katılabileceklerine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı, bundan böyle yapılacak olan seçimlerin adil, sağlıklı, güvenilir ve şeffaf olarak yapılabilirliğini kuşkulu hale getirdi. Seçmen veri tabanının, YSK tarafından takip edilen bağımsız bir seçmen kütüğü yerine, İçişleri Bakanlığının üretip güncelleştirdiği ve dış kaynaklardan alınan verilerle güncellenen bir veri tabanının kullanılmış olması, seçimlerin tarafsızlığı ile güvenilirliğini tartışmalı hale getirmiştir. 1 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya vatandaşlık statüsü verilerek “seçmen” haline getirilmeleri ise, kabul edilebilir bir durum değildir. Son olarak; seçimlerin güvenliğinin, ortakları arasında GAMA ve KUTLUTAŞ gibi özel şirketlerin olduğu, genel müdürlüğünü de AKP ile yükselmeye başlayan Sadık…

  • ALDATILACAK NE ÇOK İNSAN VAR!..

    “Genel af”tan önce af dileyenler! Başbakan’ın “cezaevleri boşalacak” sözleri ile dile getirdiği genel affa karşı en ciddi tepki cezaevindeki komutanlardan geldi. “Genel afla” 40 bin kişinin katili Öcalan da affedilecekse, biz ölene kadar cezaevinde kalmaya razıyız dediler. Yeni CHP’nin Grup Başkanvekili Engin Altay, genel affın ancak “toplumsal mutabakatla” yapılabileceğini belirttikten sonra, “Buna da Erdoğan değil halk karar verir” demiş… Yürürlükteki Anayasaya göre, af kanununu çıkartmak için Meclis’in beşte üçünün oyu yeterlidir. AKP ile BDP’nin oyları buna yeter. Yeni CHP içerisindeki PKK ve cemaat sempatizanlarını da eklediniz mi, af kanununu rahatlıkla çıkarabilirler. Demek ki, hükümetin PKK’yı af etmek için halka sormasına gerek yok!.. Tıpkı Ülkenin Doğu ve Güneydoğusunu “Kürdistan” haritasına katan Barzani’nin, Diyarbakır’da devlet başkanı gibi karşılanışını sormadıkları gibi… Parti…

  • CHP’Lİ SEÇMENLERE KURULAN HAİN TUZAK!..

    Amerika’ya sığınan eski vaiz Fetulah Gülen; kendine ait internet sitesinde Balyoz, Ergenekon ve 28 Şubat davalarında tutuklanan subaylar için “Elimde bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim” demiş.  Hocaefendi, suçlu insanların serbest bırakılmasını isteyecek kadar adalet duygusundan yoksun bir Amerikalı değil!.. Demek ki, bu davalarda yargılanan askerleri suçlu bulmuyor!.. Başka bir ifade ile söylersek; Fetullah Gülen, özel görevli ağır ceza mahkemesi ile Yargıtay’ın Balyoz davasında adil karar vermediğini kabul ediyor… Bu açıklama aynı zamanda yargının “bağımsız ve tarafsız” olmadığının dolaylı bir ikrarıdır da… Gülen, bu adaletsiz durumdan doğrudan doğruya AKP iktidarının “milli görüş” kanadını suçladı… Kamu vicdanının iyice kanatılmasından sonra toplumsal barışı yeniden tesis etmek üzere bir genel af çıkartılması ve bu…

  • BALBAY İLE DE YOLLARIMIZ AYRILDI!..

    Abdullah Öcalan’ı affettirmek için uygulamaya konan ve ana muhalefet partisinin de katkısıyla bu noktaya getirilen Balyoz ve Ergenekon davaları ile kamu vicdanı onarılamayacak şekilde kanatılmıştır. Tedaviyi ancak ve ancak bir genel af sağlayabilir!.. Büyük Ortadoğu Projesi bu şekilde kurgulanmıştı. Kürtlere lider olarak tayin edilen Apo, ancak bu formülle serbest bırakılabilirdi!.. Cumartesi günü Diyarbakır’da ağırlanacak olan Barzani ile bölücü Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses’in buluşmasını, içerisinde biraz Kürt’ü Kürt’e kırdırma politikası olsa da, bu kapsamda değerlendirmek gerekir… Kabul etmek gerekir ki, KDP, PYD ve PKK Ortadoğu’daki etkili Kürt partileridir… Tümünün arkalarında ABD vardır. Bu bağlamda hepsi de emperyalistlerin kuklasıdır…Aralarında doğal olarak birinci uşak olmak yarışı da vardır… ABD’den BOP kapsamında “rol…

  • HİTLER YAŞASAYDI NAL TOPLARDI!..

    CNN Televizyonunun verdiği; değişik ülkelerden gelen El Kaide militanlarının ellerini kollarını sallayarak sınırdan geçmesi haberi, Türk hükümeti için uluslararası bir skandal haline geldi!.. Aynı şekilde Adana’da uyuşturucu aranan bir TIR’ın içerisinde 935+10 roket başlığının bulunması daha büyük bir skandal olarak kayıtlara girdi!.. Silahlar, sanki hükümetin bilgisi içerisindeydi ve taşınırken yanlışlıkla yakalanmışlar gibi!.. Adana Valisinin roket başlıklarının Türkiye’de kullanılmayacağını “garanti” etmesi, tam anlamıyla bir komedi ve bu rezaletin resmi gibiydi!.. SOROS destekli Açık Toplum Vakfı’nın sponsorları arasında yer aldığı; İran, Irak, Suriye ve Türkiye’nin Kürt örgütlerinin ilk kez bir araya geleceği Kürt Konferansı‘na Türkiye’nin ev sahipliği yapacak olmasına ise, Mehmet Barlas bile bahane bulamaz şimdi!.. Şu andan itibaren her şey hükümetin…

  • Sırada pantolon çıkarma var!..

    Pantolonlarınızı da çıkartacaksınız!.. Çarşafa CHP rozeti takma ile başlatılan, “laiklik tehlikede değildir” zırvası ile önü açılan, “türban sorununu biz çözeriz” cahilliği ile zirveye taşınan siyasi körlüğün, Cumhuriyet rejimine ağır bir yara vereceği belliydi… İşlerin bu noktaya kadar gelmesinin tarihi sorumluluğu AKP’nin değil, CHP’nin üzerindedir! Zira AKP’nin Cumhuriyet rejimine, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olduğu, demokrasiyi, rejimi dönüştüreceği “Ilımlı İslam”a ulaşmak için binilecek bir tramvay olarak gördüğü, yeni ortaya çıkmış değildir… Bu nedenle AKP iktidarının fırsat buldukça rejimin temel taşlarını yerlerinden oynatmak, daha sonra da çıkartıp atmak için elinden geleni ardına koymayacağını öngörmek gerekirdi… Pek çok hukukçu ve siyaset adamı tarafından gerekli uyarılar zamanında yapılmış olmasına rağmen, CHP yönetiminin akıl ermez…

  • ABD’NİN YENİ BEYZBOL SOPASI KILIÇDAROĞLU MU?..

    Başbakan Erdoğan deliğe süpürülmemek için son kozlarını oynuyor. ABD, kim bilir bu tehdit altında Türkiye’den daha ne tavizler koparacak!.. Suriye konusunda Erdoğan’ı yalnız bırakan Obama, yola Erdoğan’sız devam edeceğinin ilk işaretiniRusya ile anlaşarak ve İran’a yaklaşarak verdi… ABD’li düşünce kuruluşlarından Bipartisan Policy Center, ABD’nin eski Ankara büyükelçileri Mortan Abramowitz ve Eric Edelman’a hazırlattığı raporda; Erdoğan hükümeti için “Hükümet, çözüm noktasında güven oluşturamazken AKP her defasında otoriterliği ve mezhepçiliği seçti” değerlendirmesini yaptı. AB’nin Gezi olayları ile ilgili “ilerleme raporu”ndaki, saptamaları (1) görmezden gelen hükümet, direnişe katılanlara dava üzerine dava açmaya başladı… Temel hak ve özgürlüklere tamamen aykırı olan bu davalar ile belli ki, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılımın azaltılması hesaplanmıştır!..…

  • “SEYİT”(1) KEMAL!..

    Yeni CHP yol temizliğine devam ediyor!.. Öcalan’ın “Demokratik İslam Kongresi”nin toplanması isteğine paralel olarak, Cem Vakfı da bir toplantı düzenleyecek. Hükümetin, Diyanet İşleri Başkanlığı içinde Aleviler için kuracağı “Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı” bu toplantıda görüşülecekmiş. Görünüşe bakılırsa, “Büyük Ortadoğu Projesi” içerisinde planlanmış olan “Ilımlı İslam Cumhuriyeti”nin kurulması için AKP ile PKK anlaşmaktan öte, iş bölümü de yapmışlar!.. Kılıçdaroğlu’nun Hürriyet Gazetesi’nde yaptığı “soy” açıklaması, (2) bu gelişmeler ışığında değerlendirildiğinde; şer ittifakına Y-CHP’nin de dahil olduğu anlaşılmaktadır!.. Hedefine doğru adım adım ilerleyen AKP, şimdi de kadın milletvekillerinin Mecliste türban takmasına olanak sağlayacak içtüzük değişikliğini yapmaya çalışıyor… Y-CHP ise, Erdoğan’ın isteğini yerine getiriyor. Üzerinde anlaşmaya varılan Anayasanın 60 maddesinin genel kuruldan geçirilmesini…