KONUK YAZARLAR

  • BALYOZ’A İNEN BALYOZ!..

                                 31 Mart günü Balyoz Davası’nda karar BERAAT olarak açıklandı… Mahkeme, sahte dijital belgeleri hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu!.. Türkiye TSK‘ya kurulan kumpası tartışacaktı… Türk halkının başına örülen çorap konuşulacaktı… Bu konularda bir cümle bile kuramadan, gündeme yeni bombalar düştü… Polis, Berkin Elvan‘ın babasını çok acele Adliye Sarayı’na çağırıyordu… Sezgin Tanrıkulu’nu neden istediler onu bir türlü anlayamadık!!! Biliyorsunuz gür kaşlı çocuk Berkin, Gezi olaylarında ekmek almaya giderken, polisin başına isabet ettirdiği gaz fişeği ile öldürülmüştü… 15 yaşındaydı. Cumhurbaşkanı, Kabataş’ta üzerine “çiş” edilen gelini bırakmış, cebinde bilye bulunan bu çocuğa takmıştı. Uzun adam:“Ekmek almaya gittiğinin belgesi var mı?”…

  • PARANIN ÖRTÜLÜSÜ…

    Yürütmeye ait olan “örtülü ödenek” kullanma yetkisinin Cumhurbaşkanına verilmesi, fiilen “Başkanlık Sistemi”ne geçtiğimizi gösterir… Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri Anayasa ile belirlenmiştir. Bu görevler arasında “örtülü ödenek” kullanmayı gerektirecek iş bulunmamaktadır… Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 24. maddesinde “örtülü ödenek” (1) Anayasa’nın 104. maddesinde (2) ise Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri tanımlanmıştır. Usulüne göre 104. maddesini değiştirmeden, yasa ile Cumhurbaşkanının yürütme yetkilerini genişletmek olanaksızdır. Dolayısıyla uygulanması halinde, anayasa değiştirilmiş gibi gözükecek olan bu yasa Anayasamıza aykırıdır… Anayasa ile sorumsuz Cumhurbaşkanına verilmemiş olan bir görev, yasa ile hiçbir şekilde verilemez. Yürütme organı, yetki ve görevini Cumhurbaşkanı ile bölüşemez!.. “Örtülü ödenek”, özellik arzeden, yüksek nitelikli güvenlik konularında harcanacak paradır. “Kapalı istihbarat” ve “kapalı…

  • BİZİM YALANCIMIZ İYİDİR!..

      YALANSIZ SİYASET!..   CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun Önsel, CHP Genel Merkezi’nin kontenjanda ısrar etmesi sorununu, Kılıçdaroğlu’nun iki kez çözeceği sözünü verip de yerine getirmemesi üzerine, “Yalancıdan başbakan olmaz” dedi!.. (1) Kılıçdaroğlu’nun yalancı bir lider olduğunu açıklamak zorunda kaldı… İmralı’ya gidecek “İzleme Komisyonu” için “Haberim yok, gazetelerden öğrendim.Doğru bulmuyorum” diyen Erdoğan’ı, AKP’nin üç kurucusundan biri olan Bülent Arınç, “Her şeyden haberi var” diyerek yalandı!.. Arınç’ın sözlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan için “yalan konuşuyor” demek istediğini anladık … İktidar muhalefete, muhalefet iktidara “yalancı” demiyor artık!.. Herkes kendi yalancısını gösteriyor!.. Bakalım 7 Haziran‘da halk kimin yalancısına daha çok destek verecek!?   BİLGİSİZ ALİM!.. Kılıçdaroğlu’nun eline bir iddianame tutuşturmuşlar. Grupta okumuş:” Emniyet Genel…

  • KOZMİK ODA’YA YENİ BİR LİSTE!..

      Türkiye’nin gündemine parti kapatma tartışmalarını Kılıçdaroğlu taşıdı… Dersimli Kemal’in TESEV kurucusu olduğunu ilk defa açıklayan gazeteci, Ülkü Adatepe’nin çocuklarına, Atatürk’ün mirasından yeterli pay verilmediği iddiası ile İş bankası ve CHP’ye karşı dava açtıklarını söylemiş…(1) Güya bu dava bahane edilerek CHP’ye kapatma davası açılacakmış! Anayasa Mahkemesi, laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğini tespit ettiği AKP’yi kapatmamış, ama CHP’yi bu uyduruk gerekçelerle kapatacakmış! MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’a göre, yakında siyasallaşacak PKK’nın kuracağı (veya kurulu olan) partinin kapatılmaması için şimdiden önlem alınıyor… İhtimal dahilindedir tabii… Doğrusunu söylemek gerekirse, muhalefet görevini yapamayan CHP ile MHP kapalıdır zaten… *** CHP’nin kapısına Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini yönetime getirdiği 18 Aralık 2010 günü kilit vurulmuştu!..…

  • AAAH ŞU TRABZONLULAR!..

    BAŞKASINA MUTLULUĞU ÇOK GÖRMEYİN!.. Görevini tarafsızlık içerisinde yürüteceğine yemin eden uzun adam, meydan meydan dolaşarak eski partisine oy topluyor. İktidarı söz konusu olunca, yemini teferruat gibi görüyor. Potomyalı bu yüzden her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almıştı. Şimdi de Anayasayı çiğniyor… İçişleri Bakanı Efkan Ala da aynı yolda yürüyor. Meclis kürsüsünde bile “Bu Anayasayı tanımıyorum” diyebiliyor! Ala da bakanlık görevine başlamadan önce yaptığı, “anayasaya bağlılık yemini”(1) çiğnedi gitti… Taktik hep aynıdır. AKP iktidarı neyi değiştireceklerse, önce çiğniyor. Geçmişte de hep öyle yapmışlardı. Bir türlü uyanamıyoruz!.. Şimdi de gözümüzün içerisine baka baka Anayasayı değiştirip, başkanlık sistemini getirecekler… Bunun için 400 milletvekiline ihtiyaçları var… Cumhurbaşkanı “ve Başbakan tabii ki” Erdoğan, iktidarda kalabilmek için,…

  • ÖTEKİ KEMAL

    “ÖTEKİ KEMAL”DEN KURTULMAMIZ ŞART AİHM‘nin “Ermeni Soykırımı” iddiaları ile başlatılan sürecin sonunda; işi bilim adamlarına havale etme kararını, bir tek anlayamayan Ermeni Diasporası ile Dersimli Kemal’di… Tarihte yaşanan olayları, en doğru şekilde bilim adamları tanımlayabilir. Geçerli kanıtlara dayanmayan, dedikodu düzeyindeki rivayetler, hiçbir şekilde dikkate alınamaz!.. Tarihe en doğru ışığı ise ciddi devletlerin arşivleri tutabilir… Dersimli Kemal, adını “Öteki Kemal” olarak değiştirip, imaj düzeltmeye çalışırken, yine çamları devirdi!.. Gazeteci Erdal Emre’nin Destek Yayınları’ndan çıkan “Öteki Kemal” adlı kitabı, Kılıçdaroğlu’nun anlatımlarından oluşuyor. Dersimli, çocukluğunda akşamları yapılan sohbetlerden aklında kalan yalanlara hala inanıyor! Cumhuriyet düşmanlığı ve Cumhuriyetin kurucu önderlerine karşı kinin nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor… Bakın Dersim İsyanı’nın çıkma nedenini nasıl bellemiş: “….. Sonraki yıllarda rahmetlik babam, jandarmanın kadınlara sarkıntılık…

  • ŞAH FIRAT OPERASYONU!

    “LİYAKAT LEJYON NİŞANI” Vaktiyle Türk askerlerinin başına Süleymaniye’de çuval geçiren ABD’nin şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Raymond Odierno, Kara Kuvvetleri Komutanımız Org. Hulusi Akar‘a geçenlerde “liyakat lejyonu nişanı” takmıştı. Gerekçesini “Akar’ın Suriye krizinde ve Türk-Amerikan özel kuvvetleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde oynadığı rol” olarak açıklamıştı… O tarihlerde, Türk ve Amerikan özel kuvvetleri arasındaki hangi işbirliğinden söz edildiğini bir türlü anlayamamıştım!.. Eğit-Donat anlaşması da imzalanmamıştı. TSK terör örgütleri ile aynı safta henüz yerini almamıştı… Anlaşmaya göre, TSK, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Barzani’nin peşmergeleri ve PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’yi eğitip donatacaktık… Düşürebilirlerse Esat’ı düşüreceklerdi. Düşüremezlerse; Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzeyini birleştirip, Ortadoğu petrollerinin güvenle Akdeniz’e akıtılmasının alt yapıyı hazırlayacaklardı… Bunun karşılığında kendilerine “Kürdistan”…

  • SON ÇIKIŞ!..

    UÇURUMDAN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞIMIZ!,, Dersimli Kemal, Emine Ülker Tarhan’ın CHP’den ayrılıp, Anadolu Partisi’ni kurmasını; “Tarhan’ın istifasını bekliyorduk” diyerek küçümsemişti. Dersimli hiç telaşlanmadı. Memnun gibiydi… Oysa Emine hanım, ülkenin iç ve dış tehditlerle karşı karşıya, savaş koşullarında bulunmasına rağmen, kurultayın koltuk kapma yarışına döndüğünü, halkın duyarlılıklarından kopuk muhalefet yapıldığını ve tüm uyarılarına rağmen bu tutumun değiştirilmeyeceğini anlatmaya çalışıyor, adeta çığlık atıyordu… Sesini çok az kişiye duyurabildi.. Dersimli, görevini kısmen yerine getirmiş olmanın huzuru ve rahatlığı içerisindeydi. Anadolu Partisi, kısa sürede örgütlendi ve seçimlere girebiliyor. CHP’den koparacağı parça ise, Y-CHP’lilerin umurunda değil!.. Onların derdi başka… Dersimli Kemal, tabanını Anadolu Partisi’ne kayacak oyları, DSP’den tamamlayacağına inandırmaya çalışıyor. Bu oyunun bir gereği olarak da DSP’ye çağrıda bulunmuş:”DSP’nin parti olarak yoluna…

  • “KIYAMET”E NE KALDI?

    “Yüz milyonlarca yıl önce, denizlerde yaşayan ya da suların denizlere sürüklediği hayvan ve bitki kalıntıları ‘anaeorabik’ bir ortamda, gerekli şartlar altında (ısı basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle), ham petrole benzer ‘kerojen’i meydana getirmiştir. ‘Kerojen’ sonradan, yukarı tabakalara doğru göç etmesi esnasında gittikçe değişmiş ve ham petrolü meydana getirmiştir. Petrol, denizlerdeki bitki ve hayvanların çürüdükten sonraki kalıntılarından oluşur. Bu kalıntılar deniz yatağında milyonlarca yıl boyunca çürüdükten sonra, geriye yalnızca yağlı maddeler kalır. Çamur ve büyük kaya katmanları altında kalan yağlı maddeler de petrol ve gaza dönüşür.” “2012 yılı dünya ispatlanmış petrol rezervi % 0,9 artışla 1.654 milyar varilden 1.669 milyar varile yükselmiştir.” (1) Dünya nüfusu 1960 yılında 3.036 milyar iken, 54 yıl…

  • MİLLİ HÜKÜMET!..

    “ÜST AKIL”   2003’te  Süleymaniye’de askerlerimizin başına çuval geçiren ABD’li general, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’ın boynuna “liyakat nişanı” geçirdi…   Türk Dil Kurumunun sözlüğüne göre liyakat: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu olarak tanımlanıyor…(1)   Demek ki, Akar kendisine verilen işi yapmaya uygun ve ABD’ye yaraşır bulunmuş!   Türk halkına liyakatını kanıtlayan komutanlar; yakın geçmişte Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve Fuhuş gibi uydurma davalarla TSK’dan tasfiye edilmişlerdi.   ABD, koynunda beslediği Cemaat’le Türk askerlerini tasfiye ettiğine göre, liyakat nişanının asıl Cemaat’e verilmesi gerekirdi!..   Cumhurbaşkanının “üst akıl” olarak nitelendirdiği İsrail gizli servisi MOSSAD’ın Cemaat’le işbirliği içerisinde olduğu iddiası doğru olabilir.   MOSSAD’ın, özellikle de Ortadoğu’da CIA’dan bağımsız…