KONUK YAZARLAR
-
KORKACAK BİR ŞEY YOK!..
Y-CHP’ye ve HDP’ye oy verecek kalın kafalı arkadaşlarıma bir kez daha söylüyorum: CHP’nin işgal altında olduğunu; işgal birliğinin başında Dersimli Kemal’in bulunduğunu kabul ettiğinize göre, ne diye Y-CHP’ye oy vermekte ısrar ediyorsunuz? “Atatürk’ün CHP’si değiliz”, “6 Ok’u yeniden yorumlamak gerekir”, “En hızlı dönüşen parti CHP’dir” ve “1930’ların CHP’si değiliz” diyen bir anlayışın, CHP ile bir ilgisi olmayacağı son derece açık değil mi? CHP ile Y-CHP’nin tek benzer tarafı 6 Ok’lu bayraktır!.. AKP’yi iktidardan düşürmek için ne Y-CHP’ye oy vermek ne de HDP’ye barajı atlatmak geçerli yol değildir. Bu siyasi iktidardan kurtulmanın tek yolu; tutarlı, kararlı, Atatürkçü ve 6 Ok’u programına yerleştirmiş ayrı bir siyasi oluşumda örgütlenip, iktidar mücadelesi vermektir……
-
AÇIK-SEÇİK!..
Resmi nikahtan önce imam nikahı yapılmasına izin veren AYM’nin kararı, tek eşliliği ortadan kaldırmanın ilk ayağını teşkil ediyor. Türk kadınının AKP iktidarı ile nereden nereye getirildiğinin en çarpıcı kanıtı bu imam nikahıdır. İşin asıl ilginç yanı, AKP’yi iktidarda tutanların çoğunluğunun kadın olması… Adım adım “Ilımlı İslam” devletine sürüklenen Türkiye’de, her geçen gün Cumhuriyet hukukunun bir kurumu yozlaştırılıp yok ediliyor!.. İslam dinine göre, masum bir insanı öldüren bütün insanlığı yok etmiş kadar günah işler… (1) 40 bin masum insanın canına kıydığı için 40 bin kere bütün insanlığı öldürmüş olmakla, günahkarlığın zirvesinde bulunan PKK’nın, bir “Ilımlı İslam” projesi olduğu açık-seçik ortaya çıkmıştır… Üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık: “ Bugün esas İslamiyet’e sahip…
-
Y-CHP’NİN BÜYÜK PROJESİ: HDP’NİN BARAJI GEÇMESİDİR!..
Çoğunluk yönetimini esas alan “demokrasi”nin, en karakteristik özelliği azınlık haklarını güvenceye almasıdır… Aksi halde demokrasi, “ayak takımının yönetimi”ne dönüşür!!.. Hiç kuşku yok ki, “azınlık hakları”nın başında çoğunluğun düşüncesine karşı olan düşünceleri açıklamak ve çoğunluğun düşüncesini eleştirmek gelir… Gelişmiş demokratik sistemler, çok partililiği esas alırlar… Çok partili parlamenter sistemlerde, azınlıkta kalan düşünceyi, muhalefet partileri seslendirirler… Muhalefet partilerinin de kendi içlerinde demokrasiyi işlemeleri gerekir. Buna kısaca “parti içi demokrasi” diyoruz… Muhalefet partileri parti içi demokrasiyi işletemezlerse, ülke çapında demokrasi mücadelesi verme iddialarına bağlı olarak inandırıcılıklarını da kaybederler. Kendi tabanına demokrat olmayanın, kendinden olmayana demokrat davranacağını söylemesi, ciddiye alınmaz!.. Bu çerçeveden bakıldığında; iktidara olduğu gibi…
-
SEÇİMİN ARİTMETİĞİ!..
KARARSIZLAR VE SEÇİMİN ARİTMETİĞİ!.. İsmet Özçelik Aydınlık’ta yazdı: ”İçişleri Bakanlığından bir yetkili valilerin içinde bulunduğu durumu “vahim” olarak niteledi. Erdoğan illerine gelmesin diye dua edenler olduğunu bildirdi… Valiler ne yapsın. Sayın Erdoğan memnun olmayınca acısını onlardan çıkartıyor. Demediğini bırakmıyor. Valiler korkudan kalabalık toplamak için akla gelebilecek her şeyi yapıyorlar. Tabi ilk akla gelen okullar oluyor. Mitinglerdeki çocuk ağırlığı bundan.” Seçimlerin altın anahtarı olan bu basit gerçeği, ne yazık ki muhalefet göremiyor. Seçmene güven verme yerine, vaad ettikleri “yardım paketine”, her gün yeni bir şey ekliyorlar… Bizim gibi gelişmemiş ülkelerde, siyasi iktidarı genellikle “kararsızlar” belirler. “Kararsız”ın tarifini yapmaya gerek yok, içlerindeyiz… Karar verecek birikimden yoksun olan bu yığınlar, daima güçlü olanın…
-
Y-CHP’NİN SON UMUDU: FEODAL BEYLER!..
Cumhuriyet’in niteliklerine işaret eden 6 Ok‘u yeniden yorumlayarak inkar etmeye hazırlanan Y-CHP, Doğu’daki umudunu aşiretlere bağladı… Dersimli Kemal, Elazığ’dan Şeyh Said‘in 3.kuşak torunu Feyzi Septioğlu‘nu milletvekili adayı gösterdi.(1) Feyzi’nin kardeşi Faruk, halen AKP‘nin milletvekilidir ve yeniden adaylığını koymuş… Ağabeyi Muhammet ise, Saadet Partisi‘nden Palu Belediye Başkanı seçilmişti, 2014’te MHP‘den belediye başkanlığı için adaylığını koymuştu… Elazığ’ın büyük aşiretlerinden Septioğlu ailesinin tüm üyeleri siyasetin içindedir!.. (2) Babaları Ali Rıza Septioğlu, Palu’da belediye reisliği yaptıktan sonra, dört dönem de DYP’den milletvekili seçilmişti. Ortaokul mezunuydu…“Hava-civa bakanı” olarak anılırdı!.. Rahmetli, Adalet Partisi’nden ayrılıp, bakanlık karşılığında Ecevit’e destek veren o meşhur 11 milletvekilinden biriydi… Yani Septioğlu ailesinin çizgisi bellidir… Peki, büyük dedeleri Şeyh Said kimdir?.. Onu da Mehmet Perinçek’in Rus arşivlerinden topladığı belgelerden öğrenelim: Kemalist devrim, “toprak reformu” ile Doğu’daki feodal beyleri ürkütmüştü… Batı’daki komprador…
-
BİZ SELAHATTİN’E SELAHATTİN DERİZ!..
BİZ SELAHATTİN’E SELAHATTİN DERİZ!.. Başbakan Davutoğlu’nun HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı, Selahattin Eyyübi’ye benzemediği için eleştirmesi mizah konusu yapıldı. Davutoğlu’nu “ti”ye alan Demirtaş, espri üzerine espri üretti… Cumhurbaşkanının, tarafsızlığı bir tarafa itip, başbakanlık günlerindeki gibi sahaya inmesine en etkili muhalefeti Vatan Partisi ile HDPyapıyor… Merkez Medya, Selahattin Demirtaş‘ı “demokrasi kahramanı” gibi gösterip, haberlerinde yer veriyor… Perinçek’i bir tek Ulusal Kanal izleyicileri ile Aydınlık okurları izleyebiliyor… Dolayısıyla kazançlı çıkan Demirtaş oluyor… Denebilir ki, CHP ve MHP‘nin yapması gereken önemli işler, bilinçli olarak HDP‘ye bırakılıyor. Böylece HDP’nin barajı atlaması kolaylaştırılacak. Y-CHP’nin HDP’ye doğrudan verdiği destek, CHP tabanını rahatsız ettiği için bu yöntem sürekli uygulanamıyor… Y-CHP, iktidara talip olmadığını her hareketi ile gösteriyor. Dersimli Kemal, genel başkan kontenjanından adamlarını seçilecek yerlerden aday göstermiş zaten. Ön seçimle ilk sıralara gelenlerin…
-
“YOK HÜKMÜNDE” HAKİMLER VAR!..
1 MAYIS SERMAYENİN BAYRAMI OLMUŞ!.. Türkiye’de 1 Mayıs: Bazı tabansız “sol örgütler” ile sendika ağalarının makam ve mevkilerini korumak için senede bir gün yaptığı gösterinin adıdır. İşçi ve emekçinin bayramı olmaktan giderek uzaklaşmaktadır.. Hükümetin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama yasağına haklılık gerekçesi oluşturmakla görevli bazı sözde “solcular”, her zamanki gibi bu yıl da görevlerini yaptılar. 1 Mayıs sabahı bir pasajdan çıkıp koşarak Atatürk anıtı yanında toplanan TKP yandaşları ile polisin itiş kalkışı, adeta toplumsal olayları bastırmak için polisin yaptığı tatbikat gibiydi!.. Doğal olarak Taksim’e çıkan yollarda yine biber gazı ve TOMA vardı!.. Hak-İş ve Memur Sen‘in Konya’daki 1 Mayıs kutlaması, işçi sınıfının getirildiği nokta bakımından ibretlikti. Taşeronlaşma, kıdem tazminatı, iş güvenliği…
-
NEREDEN BİLEBİLİRDİK!..
Çanakkale’ye saldırı başlamadan bir hafta önce, Ermeniler Doğu’da sivil halkı katletmeye başlamıştı!.. Amaçları iç hatlarımızı vurmaktı. Hiç kuşku yok ki, bu saldırılarla Ordunun bir bölümünü oyalayarak Çanakkale’ye destek gönderilmesini önlemek istiyorlardı!.. Ermeni çeteleri adeta İngilizlerin öncülüğünde Çanakkale’ye saldıran kuvvetlerinin Doğu’daki birlikleri gibiydi… Deneyimli Osmanlı komutanları çetelere lojistik destek sağlayan sivil halkı tehcire (zorunlu göç) tabi tutarak bu oyunu bozdu!.. “Çılgın Türkler” de zaten Çanakkale’de düşmanı bozguna uğratmak için savaşıyordu… Tehcir sırasında bazı Kürt aşiretleri ile eşkıya grupları, göç ettirilen Ermenilere kötü davrandı; sivilleri öldürdüler, mallarını yağmaladılar. Bazıları salgın hastalıklar yüzünden öldü… Güvenilir kayıtlara göre, bu şekilde ölenlerin sayısı: 56 bin 610 kişiyi buldu. (1) Aynı tarihlerde Ermeni çete ve gönüllü…
-
BU DEFA OYLAR HDP’YE!..
Selina Özuzun Doğan, Kurmeş Derneği’nin resmi sitesinde, “Atatürk, Dersim soykırımının siyasi sorumluluğunun tartışmasız birinci derecede sorumlusudur” dedi… Doğan, bir başka yerdeki açıklamasında; “Son yüzyıl içinde soykırımın en başarılı aktörü kuşkusuz CHP’dir” demişti!.. (1) Hanımefendi, şimdi seçilmesi garanti bir yerden; İstanbul 2. Bölge 1. sıradaki CHP’nin milletvekili adayıdır… CHP’nin son Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yıllardır baskı altında tuttuğu duygularını, nihayet yüksek sesle dile getirecek birini buldu… Mutluluktan uçuyor olmalı…. Bundan böyle Selina Kılıçdaroğlu’dur, Kemal Doğan’dır!.. *** Selina’nın pek değerli eşi Erdal Doğan da, PKK’nın gazetesi Özgür Gündem’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun duygularını dile getirmişti: “Mustafa Kemal soykırımların her aşamasında var” demişti… (2) Erdal efendi, o açıklamasında; birden çok “soykırım”dan söz ediyordu.…
-
HEMEN TESLİM OLMAYIN!..
Tarafsız Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan, Sakarya’daki toplu açılış töreninde konuştu. Yine başkanlık sistemini savundu. TÜSİAD’a verdi veriştirdi. İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a ağzına geleni söyledi. Ağrı’da PKK’nın askerlerimize saldırması haberini bile o verdi… “Yeni Türkiye bizim kızıl elmamızdır (1) dedi.. Erdoğan, seçildiği günden beri yürütmenin başı gibi davranıyor. 7 Haziran seçimleri için propaganda dönemini çoktan başlattı… CHP ve MHP milletvekilleri Cumhurbaşkanının AKP’den yana olan konuşmalarının engellenmesi için Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurdular. YSK’nın “Cumhurbaşkanının faaliyetlerini denetleme görevi bize verilmiş değildir” (2) şeklindeki cevabı üzerine de havlu attılar… Eşit koşullarda yürümeyeceği kesinleşen ve adil olmayacağı daha baştan belli olan bu seçimlere katılmak yenilgiyi peşinen kabul etmektir… Anayasamızın 79. maddesinin 2 fıkrası, seçimlerin dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma yetkisini Yüksek Seçim Kurulu’na vermiştir. (3) Kurula “yapma”…






















