KONUK YAZARLAR
-
BİLET ALMADAN İKRAMİYE BEKLEYENLER!..
Rusya’nın Suriye’deki silahlı terör örgütlerine yönelik başlattığı hava saldırısı, koalisyon güçlerini bayağı rahatsız etti. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu şer ittifakı (ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Katar ve Suudi Arabistan), Rusya’nın terör örgütü olarak kabul ettiği Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) açıkça desteklediğini ilan ettiler! Yedi ülkenin yayınladığı bildiride, Rusya’nın başlattığı operasyonlar için, “Suriye muhalefetine ve sivillere yönelik saldırılardır” değerlendirilmesi yapıldı… Yaklaşık 3 yıl önce (5 Eylül 2012) Türkiye’nin Suriye’ye dönük dış politikasını “En yakın zamanda Şam’a gidip Emevi Camisi’nde namaz kılacağız” sözleriyle özetleyen Erdoğan, bugün sadece Putin’e üzüntülerini bildireceğini söylemekle yetindi… ABD Dışişleri Bakanı Kerry, “Biz Rusya’nın Suriye’de sadece DAEŞ’i (IŞİD’i) hedef almasını istiyoruz” dedi… Birleşmiş Milletler (BM) 70. Genel Kurulu için…
-
NATO PKK’NIN MÜTTEFİKİ Mİ?
“Terörle müzakere”, başka bir söyleyişle; “Çözüm süreci” veya “Açılım” denen politikalar bir ABD dayatmasıdır… Dolayısıyla “Çözüm süreci” NATO’nun önemli bir derdidir!.. Bu yüzden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, PKK’ya yapılan operasyonları eleştirerek “açılıma dönülmesini” istedi!.. (1) Anımsarsanız Kuzey Irak’taki koordinasyon merkezinde bulunan ABD subayları da Genelkurmay’a “Orada unsurlarımız var” diyerek harekatın durdurulmasını istemişlerdi!..(2) Kandil’deki ABD unsurlarının PKK olduğunu bilmeyen kalmadı. ABD, PKK’PYD’yi “Kara gücümüz” diyerek sahiplenmiştir. Gizli saklı bir şey kalmadı… ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, ABD’nin YPG‘yi (3) terörist bir örgüt olarak görmediğini ilan etti… (4) Bu görüşlerle paralel olarak; Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da YPG’nin “vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” olduğunu söylemişti… (5) Dersimli Kemal,Türk…
-
PKK YANINDA BOZGUNA UĞRAYANLAR!..
Mehmet Galip Ensarioğlu; Diyabakır’da gıda toptancılığı yaparken keşfedilmiş ve AKP’den 24. dönem milletvekili seçilmiştir. Hazret, milletvekilliği süresince; bir tek kanun teklifi vermemiştir. Sadece arkadaşlarının hazırladığı Anayasa değişikliği hakkındaki 4 kanun teklifinde imzası vardır. Bir tek sözlü-yazılı soru önergesi bulunmamaktadır. İktidar milletvekili olduğu için gensoru önergesi vermesi beklenemez zaten. Genel görüşme ve soruşturma önergeleri de yoktur. Yani Meclisin hiçbir konuda soruşturma ve araştırma yapmasını istememiştir. Yalnız arkadaşlarının çeşitli konularda verdiği 3 meclis araştırma önergesinde imzası bulunmaktadır. Toplam 7 kez de genel kurulda konuşmuştur… Yasama faaliyetleri bu kadardır yani… Lakin, Erdoğan kendisinden hayli memnundur. Bu yüzden 1 Kasım‘da yapılacak olan erken seçimde; yeniden AKP’nin Diyarbakır 1. sıradaki milletvekili adayı gösterilmiştir. Sık sık…
-
“TÜRKİYE’NİN KOBANİSİ”!..
Obama, “IŞİD için verdiğimiz eğitimi hızlandırdık” dedikten sonra, ABD’den ışık hızıyla düzeltme geldi… Biji Obama’nın dili sürçmüş… Karadeniz bölgesinde biz söz vardır: “Şaşıran doğruyu söyler”!.. ABD Başkanının bilinç altı ortaya çıkmıştır! *** Emperyalist güçlerin iyice şımarttığı PKK, Suriye’nin Kuzeyinden sonra Cizre’yi de kanton (1) ilan etti… HDP Eş Başkanı Demirtaş; “Cizre Türkiye’nin Kobani’sidir”(2) dedi… Lamı-cimi yok bu açıkça bir “özerklik” girişimidir!.. Cizre olayı, emperyalizmin Türkiye toprakları üzerindeki planını açık seçik ortaya koymaktadır. ABD’nin kara gücü olarak görev yapan PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye, baraj atlatarak AKP’yi iktidardan düşürme hayali kuranlar, fena halde duvara tosladılar!. Milli olmayan güçleri (HDP’yi ve Cemaat’i) destekleyerek, Erdoğan’dan kurtulacağını sanan şaşkınları, bugünlerde elin bilmem nesi ile gerdeğe…
-
HEPİNİZ BİRAZ TÜRKEŞ BİRAZ DA ÖZKES’SİNİZ!..
İhsan Özkesler yönetimindeki bir partiyi iktidara getirmek için verilecek olan mücadele beyhudedir!.. Çünkü bu mücadele sonunda iktidar gelse de, yağmurdan kaçarken doluya tutulan adam misali durumumuzda olumlu yönde değişiklik olmayacaktır. “Gelen gideni aratır” sözünü doğrulamak, siyasi bir faaliyet sayılmaz… AKP’yi iktidardan düşürdükten sonra, daha kötüsüne işbaşı yaptırmak aklın işi olamaz! O bakımdan öncelikli iş, iktidar olmayı hak eden, halktan yana bir muhalefet partisi yaratmak olmalıdır… İktidar ancak ondan sonra düşünülebilir. Kendi programına saygısı olmayan bir ekibin, hangi evrensel değerlere uyması beklenebilir ki? “Kazanılmış hak” ve “hukuk” tanımaz bir anlayıştan bu ülkeye sadece zarar gelir!.. Nasıl ki, bir siyasi partiye üye olmak için o partinin önceden belirlenmiş Program ve Tüzüğünü benimsemek…
-
KARAKTERSİZLER!..
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Seçim hükümeti kurulurken, CHP içinden bazı isimlere teklif götürüleceği” iddialarını sorması üzerine “CHP’de o kadar karaktersiz insan yoktur” (1) yanıtını vererek taşı gediğine oturttu!.. Dersimli Kemal, Anayasa’nın 114 ve 116. maddelerine göre kurulacak Geçici Bakanlar Kurulu’nda görev almayı “karaktersizlik” olarak değerlendirmiş… Ana muhalefet partisinin lideri, “karakter” sözcüğünü argodaki anlamı (2) ile kullanmayacağına göre, felsefi anlamı (3) ile kullandığından kuşku duyulmamalıdır… Başta Tuğrul Türkeş olmak üzere, seçim hükümetinde görev alanlar Dersimli Kemal’in “karakter testi”nden sınıfta kaldılar!.. Bu tanımlamaya göre, Davutoğlu’nun son kabinesi tamamen “karaktersiz”lerden oluşmaktadır!?.. *** AKP ile koalisyon hükümeti kurmadan önce belirlenmiş 14 ilkenin, neredeyse tümünden vazgeçmeye hazır birine; elbette ki, “düşünce ve hareketlerinde tutarlı” kişi denemez!..…
-
DÜŞMAN ORDUSUNDA İŞBAŞI YAPMAK!..
45 günde 55 şehit verdik… Son gelen haber; Şırnak’ta hain kurşunların hedefi olan yüzbaşıydı, o da şehit olmuş. Savaş, ABD ile Türkiye arasındadır ve bütün şiddetiyle devam ediyor… Ne yazık ki, hatalı bir tespit, oldukça taraftar bulmuştur: Geniş yığınlar, AKP‘nin tek başına iktidara gelmesi için savaşı Erdoğan’ın başlattığına inanıyorlar… Halbuki, TSK operasyonlara 24 Temmuz‘da başlamıştı. 13 gün önce, 11 Temmuz‘da PKK “çatışmasızlık bitti” diyerek askerlerimize saldırılmıştı… Ağır darbe alan terör örgütü, şimde “Barış Bloku” oluşturarak savaşın psikolojik cephesini ayakta tutmaya çalışıyor. Yaygın Erdoğan karşıtlığından yararlanarak, bu haklı savaşı “Sarayın Savaşı” gibi gösterme çabalarına, ne yazık ki, Y-CHP’de katılmış bulunmaktadır!.. Yoktan yere “Yurtseverliği” ve “vatan savunmasını” AKP’ye bırakıyorlar!.. Dersimli, her…
-
CHP’Yİ Y-CHP’LİLERDEN KURTARMADIKCA TÜRKİYE KURTULAMAZ!..
Tanık:Gördüğünü ve bildiğini anlatan kişiye denir. Akılsız biri de gördüğünü ve bildiğini olduğu gibi anlatabilir, hain de… Tanıklar, analarından emdikleri sütün durumuna bağlı olarak; gerçeği gördükleri gibi anlatmayabilirler de… Yemin ederek, görmedikleri şeyleri görmüş gibi anlatabilmeyi insanlık halinden saymak gerekir! Bu nedenle, insanoğlunun yüzyıllar boyunca zeka imbiğinden süzerek getirdiği tanık deliline, mahkemeler itibar ederek hüküm kurmazlar. Tanık beyanlarını destekleyen başka kanıtlar da aranır. Bu prensip, insanlığın vazgeçilemez bir kazanımıdır ve evrensel değerler arasında yer alır… “Gizli tanık” ise “Sessiz Devrim” de denilen “AKP karşıdevrimi”nin ürettiği bir kepazeliktir… Ülkemizde Şemdin Sakık gibi acımasız teröristler ve Özel Yetkili Savcı Zekeriya Öz’ün cezaevinde keşfedip piyasaya sürdüğü Osman Yıldırım (1) gibi suç makineleri ile…
-
MHP KOLTUK DEĞNEĞİ Mİ PASPAS MI?..
AKP iktidarını kaybetmemek için sürekli iktidara getirilme nedenini sömürmektedir. İşine geldiğinde “Açılım” yanlısıdır, gelmediğinde; müzakereyi bırakıp, mücadele seçeneğini öne çıkartmaktadır… Sürekli aldatılarak yönetilen Türk halkı, iktidarın “aldatıldık” savunmasına hala itibar etmektedir. R.T. Erdoğan, hiçbir kanıt göstermeden ve ne şekilde aldatıldığını açıklama zahmetine bile girmeden bir sabah vakti; Suriye Devlet Başkanı, aynı zamanda eski “kankası” Beşar Esat’ın, kendisini aldattığını söyleyerek düşman ilan edebilmiştir. Erdoğan’ın yakın çevresini hedef alan, 17/25 Aralık soruşturmalarından sonra, “Ne istediler de vermedik” dediği hükümet ortağı Cemaat’in de kendilerini aldattığını açıklamıştır. Cemaat, TSK’ya kumpas kurmakla, Devlet’in gizli bilgilerini düşmana satmakla ve casusluk yapmakla suçlanıp, hain ilan edilmiştir… En son da “Açılım” ve “Çözüm Süresi” yalanlarıyla Doğu ve Güneydoğu…
-
KİMİNLE SAVAŞTIĞIMIZI BİLELİM!..
PKK, 11 Temmuz’da “çatışmasızlık bitti” diyerek, askerlerimize saldırdı!.. Bu tarihi unutmayalım… Sonra, Suruç’taki canlı bomba eylemi yapıldı. Ardından Türkiye IŞİD’e operasyon başlattı. PYD mevzileri de vuruldu!.. PKK ise, misilleme olarak uykudaki polislerimize suikast yaptı. İki şehit verdik… Küresel güçlerin amacı Türkiye’yi karıştırmak ve savaşmadan teslim almaktı. Karıştırdılar da… PKK’ya operasyonlar başlamadan önce: -Diyarbakır’daki HDP mitinginde bombanın patlamasından sonra, halka soğukkanlılık tavsiye eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suruç olayından sonra: ”Artık halkımız kendi güvenliğini almak zorunda” diyerek, silahlanma önerdi!.. Suruç’tan 4 gün önce, KCK Yöneticisi Cemil Bayık:” Silahlanın, yer altı sistemi kurun, tüneller kazın” diye emir vermişti!.. -HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise: ”Biz sırtımızı YPJ‘ye, YPG‘ye…


























