KONUK YAZARLAR

  • BU SEFER TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ!..

    Rize’de Atatürk heykelinin sökülüp Valilik önüne götürülmesi haberini duyunca; kendi kendime dedim ki: Bu iktidar, halkın dikkatini Rize’ye çekerek, çok önemli bir veya iki iş yapmaya hazırlanıyor. Her ne kadar bu fırsattan yararlanarak Atatürk’ü “itibarsızlaştırmak” şeklindeki asıl istekleri ile örtüşse de; bunlar daima bir taşla iki-üç kuş vurarak sonuç almayı alışkanlık haline getirdiler. Karşılarındaki cephe asla uyanamadı, kolay kolay uyanacağa da benzemiyor… O bakımdan heykel konusunu işlerken; diğer hususları da gözden kaçırmamak gerekir. Bakalım iktidarın tartışılmasını istemediği gündemde başka neler var: 1.) AKP, Meclis Grubu’na Perşembe gününü kadar “Başkanlık” meselesinin bitirme talimatını verdi.. Bunun anlamı “rejim değişikliği” için son düdüğün çalındığıdır… 2.) Sosyal medyada dolaşan; IŞİD’in canlı canlı yaktığı askerler…

  • BU İŞTE DE BİR TERSLİK VAR!

    Terörü lanetlemekle terör bitirilemez. Somut bir şeyler de yapmak gerekiyor. Öncelikli yapılacak iş: Devletin kalıcı ekonomik ve sosyal politikaları ile terörün insan kaynaklarını iyiden iyiye kurutmaktır. Bu aşamaya gelene kadar, teröristlere anladıkları dilden ve ağır yanıtlar verilmelidir: Sınır ötesine harekat yapılmalı, teröristlerin kampları yerle bir edilmeden geri dönülmemelidir. İşler bu noktaya doğru hızla gelişirken, güvenlik güçleri sonuna kadar desteklenmelidir. Güvenlik güçleri dediğimiz kimdir: Senin benim asker ve polis olarak görev yapan çocuklarımız elbette. Bu iş bitene kadar; onların moralini bozacak en küçük davranışlardan özenle kaçınmalıyız. Bu savsaklanamaz bir yurttaşlık görevimizdir. *** PKK’nın “sabotaj ve bombalama timi” TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri), Dünya İnsan Hakları Günü’nde 400 kilo patlayıcı ile İstanbul’da 12 saat tur attıktan sonra, canlı bombayı patlattı. 44 masum yurttaşımızı…

  • “CİHANIN YURDU ÇİĞNENSE ÇİĞNENMEZ SENİN YURDUN”

    Suriye’ye “diktatör Esat’ı devirmek için girdik” diyorsun! Çok iyi ibiliyorsun ki, bu sözlerin 1 yıl önce ciddiye alınabilirdi. Çok geciktin çok… Sınırı Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için geçtiğini itiraf et. Bir türlü anlam veremiyorum: Durup dururken sınırı neden aşıyorsun? Tankla giremediğin Şam’daki Emevi Camiinde artık Cuma namazı kılabilirsin! Yeter ki, ayakkabılarını çıkart ve böyle tut. “Eset”i devirmeyi unut! 100 gün önce, Suriye sınırına yakın savaş uçağı uçuramıyordun. Birkaç hafta öncesine kadar İHA’larımız Suriye topraklarına gİremiyordu. Ne tez unuttun! Rusya üzerinden; “Eset”in onayını da aldıktan sonra, yüzünü ancak Doğu’ya dönebildin. Şangay İşbirliği Örgütü’ne girebilirsin artık. Rusya yolunu açtı, Çin’in de itirazı yok. Üstelik, AB ile ilişkilerini tümden koparmayabilirsin… ABD üzerini çizdi.…

  • BAŞKANLIĞA HAYIR PADİŞAHLIĞA “EVET”!

    İstanbul’da çoğu polis 38 kişinin ölümüne neden olan hain saldırıdan birkaç saat önce, AKP ve MHP’nin üzerinde tam bir mutabakat sağladığı hususlar, anayasa değişiklik önerisine dönüştürülerek TBMM’ne sunuldu… Öneri aslında ibretlik bir belgedir. Anayasaya aykırı olan “fiili durum”un bir anlamda tarifi yapılıyor. Aynı zamanda hukuksuzluğun resmen itirafıdır… Pakette yer alan maddelere göre: Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisi kesilmeyecek. Partili Cumhurbaşkanı, milletvekili adaylarını da belirleyecek. Başbakan’a ait yetkiler Cumhurbaşkanı’na geçecek. Bakanları Cumhurbaşkanı atayacak. Kanun Hükmünde Kararname çıkarmaya yetkili de olacak… Bu kadarı krallarda bile yok. *** Yürürlükte olan Anayasa’da bulunmayan bu yetkilerin tümünü Erdoğan, şu an fiilen kullanıyor zaten. “Fiili durum”un anlamı: Erdoğan’ın Anayasa’yı ihlal ettiği ve defalarca “anayasa suçu” işlediğidir. Böyle bir…

  • “BAŞKAN’IN YARDIMCILARI: DERSİMLİ VE BAHÇELİ!

    15 Temmuz’dan bu yana neredeyse 5 ay geçti. FETÖ’nün “siyasi ayağı”na hala dokunulamadı. Bunun önemli bir nedeni olmalı: Söylentiye bakılırsa, FETÖ üyesi milletvekillerine Silivri tehdidiyle “Başkanlık Sistemi”ne geçilmesi için oy kullandırılacak. Hepsinin isimleri tek tek belirlenmiş… *** Başbakan Binali Yıldırım’ın: “ByLock’ta bakanlar, milletvekilleri var mı? Kocaman bir yalan. Hiçbir milletvekilimiz, ne bakanımız ne ByLock’ta var ne terörün içinde var, ne FETÖ’nün içinde var” sözleri, adeta FETÖ’cü milletvekillerine verilmiş garanti gibidir… “Açılım” sürecinde PKK,  AKP’ye “Ver özerkliği al başkanlığı” diyordu, bu defa AKP, FETÖ’cü milletvekillerine “Verin başkanlığı alın özgürlüğü” diyecek galiba! Hal böyle olunca; TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun görevi: FETÖ’nün “siyasi ayağı”nı ortaya çıkartmamaya dönüştü! *** Bu nedenle Darbe Girişimini…

  • “BURADA… BURADA… BURADA…”

    Y-CHP’nin ADANA Mitingindeyiz… Mitingin adı: “Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyeti koruyacağız.” Yalanlarınız Batsın! En büyük bölücü ve Cumhuriyet düşmanı, bu güzel isimle Türkiye’yi aldatabileceğini sanıyor. Dersimli Kemal’in, elindeki kağıttan okuyalım: “Şimdi hapisteki bir grup gazetecinin ismini okuyacağım lütfen hep beraber burada diyelim…” diyor. Adeta Harbiye’de yapılan yoklamada; Mustafa Kemal’in numarası okunduğunda, öğrencilerin bir ağızdan “Burada” şeklinde haykırmasına, nazire yapılıyor. … -NAZLI ILICAK -Burada… … -AHMET ALTAN -Burada… … -MEHMET ALTAN -Burada… …. Kılıçdaroğlu’nun bu son ihanetine, ne yazık ki saf ve temiz duygularla mitinge katılan CHP’liler de iştirak ettirildi: Dersimli utanmadan, sıkılmadan: “Onlar hapiste, ama sanmasınlar ki onlar yalnızlar, biz onlarla beraberiz” dedi…(1) İyice gözünü karartmış, maskesini çıkartmış, korkmuyor ve ağzınızdan çıkanı…

  • ATATÜRK YOK BAYRAĞI DA YİTİRDİLER!

      Mustafa Mutlu iyi bir gazetecidir. Lakin yaşamakta olduğumuz yakıcı gündemi, pek çok iyi arkadaşımız gibi doğru analiz edemedi. Aydınlık ve Ulusal Kanal’a dilerseniz bugünlük “Ulusal Hareket” diyelim. Mustafa Mutlu, Ulusal Hareket treninin arka vagonuna gönderildi. Yalnız değil tabi. Dış politika yazarı Mehmet Ali Güller de arka vagonda onunla. Bu geçici bir durumdur, pek yakında yerlerine dönerler, hiç merak etmeyin… Bazı arkadaşlarımız NATO ve Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) hakkında farklı düşünüyorlar, bazıları da Erdoğan’a yapılması gereken eleştirilerin dozunun azalmasını doğru bulmuyorlar. Tam tersini düşünenlerdir çoğunlukta… O nedenle yayın çizgisi çoğunluğun kararına göre belirlenecek. Örneği kendimden veriyorum: Birkaç konuda Aydınlık grubuyla farklı düşünüyorum. Onlar CHP’yi acımasızca eleştirdiğimi düşünüyorlar. Bu kadarı da…

  • FİDEL

      Küba, akciğer kanserine aşı (1) bulan Dr. Camilo Rodriguez’in (2) ülkesi…   Küba Devlet Başkanı Raul Castro, ağabeyi ve yoldaşı Fidel Castro’nun 25 Kasım 2016 Cuma akşamı 22.29’da vefat ettiğini, naaşının vasiyetine uygun olarak yakılacağını ve krematoryuma gönderileceğini açıkladı.   Küba halkı Fidel’e, “Fidel” derdi…   Fidel için 9 gün yas ilan edildi.   Azgın Amerikan saldırganlığına karşı Fidel’in en yakın iki mücadele arkadaşı Raul Castro ile Ernesto Che Guevara (3) idi.   “Maestra Dağları”nda “kırdan-şehirlere gerilla savaşı”nı birlikte yürüttüler.   Simon Bolivar (4) ve Cose Marti’nin (5) yolundan yürüdüler…   Fidel ve yoldaşları, 1 Ocak 1959’da Amerika’nın kuklası Fulgencio Batista (6) rejimini devirdiler.   Başbakanlığı Fidel üstlendi…  …

  • PKK’NIN BİR BAŞKA BİLEŞENİ Y-CHP!..

    Birleşik Haziran Hareketi (BHH), kendilerini sosyalist ve komünist olarak tanımlayan, Gezi‘yi sahiplenen; bir çok akademisyen, siyasi parti, dergi, demokratik kitle örgütü yöneticisi, gençlik ve öğrenci dernekleri ile 3 CHP milletvekilinin (Gökhan Günaydın, İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün)desteklediği, kendi ifadeleri ile “yerel meclisler”de örgütlenip gelen; anti-kapitalist, anti-emperyalist ve gericilik karşıtı bir siyasi “cephe hareketi”dir… (1) BHH, “Hızla tek adam diktatörlüğüne doğru sürüklenen Türkiye’de, temel haklar ve özgürlükler ortadan kaldırılırken olağanüstü hal rejimi ile her türlü hukuksuzluk ve adaletsizlik meşrulaştırılıyor” tespitini yaptıktan sonra, milyonların “teslim olmayacağız” demeye devam ettiğini vurguluyor ve 20 Kasım Kartal Mitingi ile “Saltanata Geçit Yok, Teslim Olmayacağız” çağrısı ile halkı ve demokrat kamuoyunu bu sese güç vermeye çağırıyor……

  • TECAVÜZCÜSÜNE VERİLMEK İSTENEN KIZ!..

    Hanımefendiler, Beyefendiler; Bilip bilmeden konuşmayınız lütfen. Tecavüz yasalarımızla tanımlanmış bir suçtur. 18 YAŞINI DOLDURMAYAN ÇOCUKLARLA RIZALARI İLE DE OLSA CİNSEL İLİŞKİ KURMAK SUÇTUR. (Cebir, şiddet, tehdit vb. durumlar yasa kapsamı dışında kalacaktır şeklindeki hükümet açıklamaları, kamuoyunu aldatmaya yöneliktir.) Şöyle ki: Suç işleyen insanlar cezalarını çekerler, kural budur. Cezalandırma aynı zamanda suçun başkaları tarafından işlenmemesi için caydırıcı bir tedbirdir. Bazen toplumsal durum, “af” çıkartılmasını gerektirebilir. Ama af geneldir. Bütün suçları ve suçluları kapsar. Bazı suçlar ve suçlular af edilip, bazıları kapsam dışı bırakılmaz. Aksi halde YASALAR ÖNÜNDE eşitlik ilkesine aykırı davranmış olunur. Bu nedenle, daha önce –rızaları dahi olsa- çocuklara tecavüz ederek suç işleyenler, cezalarını çekmelidir. Kamu vicdanının tatmini ancak bu…