KONUK YAZARLAR
-
ABD’NİN “MÜSLÜMAN KARDEŞLER”İ!..
Mısır’da ilk defa seçimle başa gelen devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, hakkında açılan “casusluk” davasının 17 Haziran 2019 günü yapılmakta olan duruşmasında yaşamını kaybetti. 1982-1985 yılları arasında ABD’nin Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi‘nde yardımcı doçent olarak görev yapan Mursi’nin ardından, “Arap Baharı” yeniden tartışılmaya başlandı. İdeolojik bakımdan yakın olduğu “Müslüman Kardeşler” hareketi içerisinde siyasete atılan Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekiliydi. Mursi’nin genel başkanı olduğu Özgürlük ve Adalet Partisi,“2011 Mısır Devrimi” sonrasında yapılan seçimlerde parlamentoda çoğunluğu elde etmiştir. “Yasemin Devrimi” olarak adlandırılan 2011 Mısır Devrimi; halkı mevcut yönetime karşı seferber olmaya çağıran;mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları, silahlı çatışmalar gibi sivil itaatsizliklerin bütünü olarak tarif edilebilir. ABD’nin kışkırtma ve desteği ile hayata geçtiği…
-
KAPI ARALANABİLİR Mİ?
İSTANBUL SEÇİMİ YENİ BİR DÖNEME KAPI ARALAYABİLİR Mİ? 31 Mart’ta yapılan seçimlerin iptaline neden gösterilen; sandık kurulu başkanlarının kamu görevlilerinden seçilmemiş olması, ilçe seçim kurullarının kararıydı. YSK, aynı ilçe seçim kurullarının 23 Haziran seçimlerinde görev yapmasına karar vererek ve de haklarında yasal işlem yapmamış olmakla; hem bu kurulları akladı hem de iptal kararını gerekçesiz hale getirdi. Aynı zamanda 23 Haziran seçimlerini de daha yapılmadan iptal edilebilir hale getirdi!.. *** İstanbul’un 39 ilçesinde, ilçe seçim kurullarınca oluşturulan sandık kurulu başkanlarından 56’sının, yedek memur üyelerden 66’sının ise AKP üyesi olduğu ortaya çıktı. (1) Öte yandan; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bağlı şirketlerin yöneticileri, AKP’nin seçim kampanyasında görevlendirildiler. Bunlar siyaset tarihimizde “ilk”lerdir. İBB…
-
ŞEYTAN’IN GÖRME DEDİĞİ!..
Ülkemizin hava savunma ihtiyacını karşılamak için Rusya’dan satın aldığımız S-400’ler nedeniyle, ABD mektupla açıkça Türkiye’yi tehdit etti.(1) Mektup, 6 Haziran tarihlidir. Talimatları yerine getirmemiz için 31 Temmuz’a kadar da süre verilmiştir. Mektup, eski ABD Başkanlarından Johnson’unki (2) gibi küstahça kaleme alınmıştır. ABD düşmanca tavrını gizlemiyor artık… YSK’nın hukuka aykırı bir kararı ile mazbatası elinden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ABD’nin yarı resmi gazetesi The Washington Post’taki “makalesi” de 6 Haziran tarihlidir. (3İstanbul Belediye Seçimleri The Washington Post gazetesinin okurunu ne kadar ilgilendirir ki?! İmamoğlu’nun “İstanbul belediye yarışını nasıl kazandım (ve nasıl yeniden kazanacağım)” başlıklı yazısına, teknik anlamda makale (4) denebilir mi? ABD-Türkiye ilişkilerinin son derece gergin olduğu bir…
-
TULUAT!..
İstanbul Müftülüğü’nün resmi internet sitesine göz attım. “Gençlik Koordinatörlüğü” diye bir birimi yok.(1) Olmayan bu birimin acayip faaliyetleri var. Tarih: 28 Nisan 2019. İstanbul Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü; “Gençlerimizle Sabah Namazında Büyük Çamlıca Camii’nde Buluşuyoruz” etkinliği düzenledi. Beklenen katılımı sağlayamadıkları için imam ve din görevlilerinin yazılı savunmaları alınmaya başlandı.(2) Bu hayali “örgütün” arkasında kimlerin olduğunu ben nereden bileyim!.. *** Neyse biz yine de irdeleyelim: Yazılı savunmalarını vermeleri istenen imam ve din görevlilerinin; görevli oldukları camilerdeki görevlerinin yapılması için, camilerinin anahtarlarını cemaatlerinin en yaşlı üyelerine bırakıp Çamlıca Camii’ne mi koşmaları gerekirdi? Bunu yapmadıkları için hakkında “idari soruşturma” başlatılması ne kadar adaletli diye sormuyorum. Zira bugünlerde “Üçüncü Adalet Reformu” açıklandı, bu olayı…
-
MUHALEFET=KONU MANKENİ!..
YSK’nın 250 sayfalık kararını okuduktan sonra, 23 Haziran akşamı yaşanacakları görür gibi oldum. Biraz sonra anlatacağım. Benim gibi düşünen çok kişi ile konuştum. İmamoğlu için: “Seçimi kazanabilir ama mazbatayı alamaz” diyenler çoğunlukta… Nedenini şöyle açıklıyorlar: AKP, İstanbul’dan vazgeçemez. Ankara’yı da yağmalamışlar ama İstanbul başkadır… İstanbul’da korkunç rant var… *** Bu defa ne bahane ileri sürecekler bilemem! Hangi gerekçe ile seçimleri iptal edecekler? Bu konularda fikir yürütmek çok zor. Bu defa Şeytanın aklına gelmeyecek olaylar yaşayabiliriz. Aklıma bir şey gelmiyor doğrusu. Benim gibi düşünenlerin de gelmiyor belli ki. “Kesin bir şeyler yapılmıştır” gibi bir şeyler yapılacak gibime geliyor!.. *** En köklü çözümü biliyorum. Söylesem ciddiye alınır mı bilmem. Söylüyorum işte: İstanbul…
-
SELAMETLE!..
16 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan denize açıldılar. Bandırma Vapuru ile Samsun’a doğru 3 gün sürdü yolculukları. Karadeniz’in dalgaları; 24 er ve erbaş ile 22 subaydan oluşan karargâhı, bebek gibi korudu, geceleri hırçın dalgaların kollarında sallandılar. 19 Mayıs’ta Samsun’dan başladıkları büyük yürüyüş; 3 yıl, 3 ay, 23 gün sonra İzmir’de noktalandı. Başımızda Çanakkale Kahramanı Mustafa Kemal Paşa vardı. Yemin ederim ben de aralarındaydım! Onlar göçüp gitti bu dünyadan ben kaldım… *** Aylardır konuştuğumuz “beka sorunu” biz Türkler için 1919’da gerçekten vardı. “Beka” sözcüğünün, 1 ve 9 rakamları olmadan yapılan tarifi, yeterli olamaz artık. ”Umumi manzara” tam da Paşanın anlattığı gibi korkunçtur yine: O günlerde; yoksulluk, hastalık ve hayal…
-
YSK’NIN “FONKSİYON GASBI”!..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesi üzerine başlayan tartışmalar bitecek gibi değil. YSK kararının gerekçesi tatmin edici bulunmuyor. Kurul, sandık kurulları üyelerinin kamu görevlilerinden seçilmemiş olmasını, seçimlerin iptal nedeni kabul etmiş, fakat bu durumun ne şekilde seçim sonuçlarını etkilemiş olduğunu açıklayamıyor. Açıklamak bir yana, bu konuda elinde hangi kanıtlar olduğunu bile söyleyemedi. 3 valiz içerisinde getirilen belgelerin ne olduğunu getiren bile bilmiyor! Zor duruma düşürülen YSK’yı, TV kanallarında yandaş yazarlar savunmaya çalışıyorlar. Saçmaladıkça daha çok batıyorlar tabii ki… Madem seçimlerin iptalini gerektirecek bir kanunsuzluk hali vardı; neden ilçe belediye başkanlıkları, belediye meclis üyeleri ve muhtarlık seçimleri…
-
“GÖNÜLLER HUZUR BULACAK”!..
Reis, dayanamadı sonunda konuştu. Bu defa Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla değil tabii. Genel Başkan sıfatıyla uyardı: “Dünyanın bir çok yerinde yarım puan bir puan olduğu yerlerde bile seçimler bile yenilenmiştir. Niye? Gönüller huzur bulacak” dedi… Mesele bu kadar basittir yani. Gönüller huzur bulacak, o kadar! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yenilenip, sonuçlar açıklanınca, AKP’nin adayı bir puan fark ile seçimleri kazanırsa, gönüller huzur bulabilecek mi, yoksa seçimler tekrar yenilenecek mi? Bence o zaman gönüller huzur bulacak! “Belediye işi gönül işi”dir. Diyelim ki, seçimler tekrar yenilendiler. Bu defa da CHP’nin adayı yarım puanı ile seçimleri kazanırsa ne olacak? Gönüllerin huzur bulmayacağı kesindir. Tekrar seçimleri yenilemek gerekecektir!.. Ne zamana kadar mı? Gönüller huzur bulana…
-
MHP, “DIŞ GÜÇLER” VE “OSMAN DAYI” !..
Reis’in temel sorunlarından biridir: Meclis’te çoğunluğu kaybeden AKP, MHP’den karşıladığı milletvekili eksiğini diğer partilerden tamamlayarak Bahçeli’ye olan bağımlılığını ortadan kaldırabilir mi? Samimiyetinden her zaman kuşku duyduğum MHP’nin, son zamanlardaki “anti Amerikancı” tutumu, Atlantik’i rahatsız edecek boyuta ulaştı mı? Reis’in ortaya attığı “Türkiye ittifakı”na MHP’nin bu kadar sert tepki vermesinin geçerli bir nedeni olmalı. Örneğin; Reis, ileride MHP yerine İYİ Parti’yi tercih ederse, Bahçeli bu duruma katlanabilir mi? MHP’nin “Cumhur İttifakı” ile durdurulan parçalanma süreci, yeniden başlarsa, MHP’nin yöneticilerinin hali nice olur? Bu korku yüzünden olsa gerek, Bahçeli “Türkiye ittifakı”nı duyunca adeta deliriyor! Bahçeli’nin “Türkiye ittifakı” önerisine; “Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır. Bizim ittifakımız cumhurladır”(1)şeklinde verdiği tepki, neyin…
-
BİR DÖNEM SONA ERİYOR!..
Çubuk’taki şehit cenazesinde o menfur eylemi kimler yaptı? Eylem “organize” miydi yoksa “spontane” mi? Bu soruların yanıtı, video kayıtlarından bellidir. Video kayıtları onlarca kişinin elinde var! Eyleme katılanların; kimliklerini, ne iş yaptıklarını, geçmişlerini, siyasi eğilimlerini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak, Emniyet ve İstihbarat için sadece birkaç saatlik iştir… Elde edilecek bilgilerin, kamuoyuna açıklanması soruşturmanın selameti açısından ne kadar geciktirilecek onu bilemem. Eylemin “organize” olduğunu varsayarak; uluorta değerlendirmeler yapmanın veya çalakalem yazı yazmanın, eylemcilerin amacına hizmet edeceği açıktır… Kılıçdaroğlu; her ne kadar, sıcağı sıcağına yaptığı değerlendirmede; “Artvin’deki PKK saldırısının aynısı” şeklinde dedi ise de, ilk görüntüler, eylemin PKK-FETÖ işi olmadığını göstermektedir. Kılıçdaroğlu’nun güvenlik amacı ile götürüldüğü evin taşlanması, otomobilinin parçalanması ve…