-
BİZ BU “SAVAŞTA” TARAFIZ!..
Nasıl demişti Platon: Nasıl demişti Platon: “Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır.” Üçüncü sınıf bir komedyen olmanın ötesinde başka da bir özelliği bulunmayan Vladimir Zelenski’ye, halkın yüzde 73 den fazlası ülkeyi yönetme görevini verdi. Ukrayna halkı, bu hatasının bedelini bir gün ödeyecekti. Bazen akılsız ev sahibinin ortaya çıkarttığı zararı, diğer komşuları da öderler. Nitekim, Cuma akşamı akaryakıta gelen 1,5 TL/litre zam, ilk etapta bizim payımıza düşendir! Yakın gelecekte; doğalgaza, petrole ve tarım ürünlerine gelecek zamlarla ödeyeceğimiz fatura daha da kabaracaktır. Ne kadar ödeyeceğimizi ise, operasyonun ne kadar süreceği belirleyecektir. Ukrayna’da tarlaların biçilip biçilmeyeceği, önümüzdeki dönemde ekilip ekilmeyecekleri şimdiden belli değildir… “Diren Zelinski” demek ödenecek faturaya yeni…
-
DÜŞÜN YAKAMIZDAN!..
Tarkan’ın son şarkısı “geççek” ile ne anlatılmak istendiği çok da önemli değildir. Şarkının melodisini geçiyorum. Önemli olan dinleyicinin bu sözlerden ne anladığıdır. Başka bir söyleyişle; Türk halkının bu sıkıntılı günlerde ne duymak istediğini bu şarkının sözlerinden çıkartmak mümkündür. Türk halkı: “Yasaklar kanunu”nun çıkartılmasını duymak istemiyor. “Helalleşme” zırvalarını son derece akılsızca değerlendiriyor… “Demokrasi Diyarbakır’dan geçer” sözlerini iyi niyetli bulmuyor… *** Yoksulluk, sefalet ve yasaklar içerisinde bunalan halk, yöneticilerine ve kendini temsil etme iddiası ile ortalıkla dolaşanlara “yakamızdan düşün” diyor. Bu sözleri samimi olarak söyleyenleri kendinden görüyor, onlara değer veriyor. Bu nedenle Türk halkı Tarkan’ı bağrına bastı… *** Halk, duymak istediği sözleri duyduğu için parmağını “beğen” butonuna götürüyor. O sözleri söyleyeni kendinden…
-
ELEKTRİK-DOĞALGAZ FATURALARINI ÖDÜYORUZ!..
Ah şu 5346 Sayılı Kanun. Ne işinize yarayacaksa; açık adını da yazıyorum: YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ AMAÇLI KULLANIMINA İLİŞKİN KANUN. Kanunun ekinde bir de fiyat listesi vardır. Dikkaaaaaaaaaaaat! O listedeki fiyatlar, dolar üzerinden belirlenmiştir… (1) Reis, TL’ye güvenmiyor galiba!… *** Ve: Orada belirlenmiş fiyatlar, “31.12.2030 yılına kadar geçerlidir.”(2) 8 yıl daha, bir tarafa kıpırdayamayız! Tükettiğimiz elektriğin parasını dolar üzerinden ödemek zorundayız. Kanun böyle diyor hemşehrim, kanun. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Neden? Çünkü parmağa vaktiyle yeteri kadar narkoz verilmiştir!.. *** Şimdi ellerinizi serbest bırakın ve “rahatta dinleyin”!.. *** Satır aralarında çoktan unuttuğumuz, bomba gibi bazı haberleri hatırlatarak devam edeceğiz. Başlıyoruz: Yemenli Husilerin, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik hava saldırısının ardından…
-
“POTPORİ”!..
Saad Hariri yaman adam. Güney Afrikalı bikini mankeni Candice Van der Merwe’ye, 16 milyon dolar nakit para verdiği mahkeme kayıtlarına girdi. Merwe’nin bağış niteliğindeki bu paranın gelir vergisini vermemesi üzerine o dava açılmıştı. Görüyor musun Güney Afrika Cumhuriyetini! Hariri. cömert adamdır; güzel, çekici ve bir içim su olan mankene, okyanus manzaralı bir de villa hediye etti. Ev için de 10 milyon dolar ödedi, helal olsun vallahi… Kıskanma, çalış senin de olur!.. *** Biliyor musunuz? Hariri, eki Lübnan Başbakanıdır. Reis’in de has adamıdır. Vaktiyle Türk Telekom’u 6,5 milyar dolara satın almıştı. Bizim (Akbank, İş ve Garanti) bankalarından 4,5 milyar dolar kredi kullanmıştı. Yabancı (Lübnan, Suudi Arabistan ve Fransa) uyruklu birine, Reis’in…
-
CEHALET SEN ÇOK YAŞA!..
Şişşşşşşşt!Sen ayakkabılarının burnuna bakan adam!Az bu tarafa da bakar mısın?Daha üç gün önce, elin belinde “kenar mahalle karıları” gibi höykürüyordun.Her şeyden bir tek sen anlarmış gibi, ağzını köpürterek nefes almadan konuşuyordun.Bağırıp çağırıyordun, tükürükler saçarak sağa-sola hakaretler yağdırıyordun.Özellikle de sola!..Yaşananlardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını sorumlu tutuyordun… *** Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu; TEM Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu ve bunların bağlantı yollarındaki sorumluluğun kendilerine ait olduğunu açıkladıktan sonra; neden “mart kedisi gibi” düşünüp düşünüp duruyorsun?Üç günde süngün düştü…Ne mutlu sana ki, utanma duygunu yitirmişsin, yüzün kızarmayı unuttu.Ne mutlu sana ki, herşeyi bilecek kadar cahilsin.Hem de zır cahil!..Seninle aynı ülkenin yurttaşı olduğum için ne kadar övünsem azdır!.. *** Eğer lisede okusaydın, az…
-
DUALARIM SİZİNLE!…
Erdoğan’a aynı uslüpla karşılık verip, baş edemezsiniz. Çünkü onun “dişi deve ile erkek deveyi ayırt edemeyecek” (1)adamları var. Milyonlar, onun ağzının içine bakıyorlar. Ayrıca dokunulmazlığı da var. TCK m. 299 ayrı bir koruma sağlıyor. Basın-yayın organlarının yüzde 99’u emrindedir. Yargı organları keza, ona bağlılar… *** O halde, onun çirkin siyasetine hizmet eden söylem ve eylemlerden kaçınmak zorundayız… Boş ve sonuç getirmeyecek işlerle uğraşmayacağız… Efendilikten asla vazgeçmeyeceğiz… Aksi halde kaybederiz… *** Haklarını kullanırken başı derde girenlere elimizden gelen yardımı yapacağız. Ama halkı gereksiz yere cesaretlendirip yüz üstü bırakmayacağız… Dokunulmazlığı olan milletvekilleridir; önden onlar yürüyecek, farklı fikirleri onlar dile getirecekler. Demokrasiye inanmış yurttaşları yalnız bırakmayacaklar… Eylemse mesele kendileri yapacaklar… *** O gece…
-
EY CAHİLOĞULLARI!..
Birinci Bölüm: Türk Dil Kurumunun sözlüğüne baktım. Arapça bir sıfat olan “cahil” sözcüğünün karşısına: Öğrenim görmemiş, okumamış, belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan, deneysiz, genç, toy yazıyor. Sözüm meclisten dışarıdır tabii ki! Bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuzda, zaten Adem ile Havva’nın değil, kendinizin ne kadar cahil olduğunu göreceksiniz… Hazır sözlük elimizdeyken “hakaret” sözcüğüne de bakalım. Hakaret, onur kırma, onura dokunma, küçültücü söz ve davranışlardır. Türk Ceza Kanununun 125. maddesinde hakaret:Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunmak, şeklinde tarif edilmiştir… *** Gerçekten cahil olan birine “cahil” demek, hakaret değil, bir durumun…
-
GÖREV BİZDE: PAMUK ELLER CEPLERE!..
Yükseköğretim Kurulunun resmi internet sitesinde Türkiye’de 207 üniversite olduğu belirtiliyor. (1) URAP olan (University Ranking By Academic Performance), 2009 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde; kar amacı gütmeksizin kurulmuştur. Bu değerlendirmeyi daha iyi kavramak için; Türkiye ve dünya üniversiteleri arasında, değişik parametrelere göre sıralama yapmayı toplumsal bir hizmet olarak gören URAP’ın, son sıralamasını (2) görmenizi öneriyorum. URAP’ın kuruluş amacı:Yükseköğretim kurumlarını akademik başarıları doğrultusunda değerlendirebilmek ve yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktır… Gönüllü olarak çalışan üyelerinin yayınladığı en iyi üniversiteler, resmi internet sitesinde (3) sıralanmıştır. Bu sıralamaya bakarak ülkemizdeki dünya üniversiteleri arasındaki yerlerini görebiliriz. “Uluslararası Görünürlük” alanında sıralandığı listede, Türkiye’deki üniversiteler 801-1000 bandında olup, en iyi 4 vakıf üniversitesi;…
-
“UYARMADAN VUR” EMRİ ETKİLİ OLDU!..
Toprak bakımından dünyanın 9. büyük ülkesi, Şangay İşbirliği Örgütü üyesi, enerji zengini Kazakistan’da; LPG fiyatlarına yapılan yüzde 50 zamla tetiklenen olaylar çığırından çıktı. Zamlar geri alındı, hükümet istifa etti fakat sokak gösterileri durmadı. Göstericiler silah kullandılar: Aralarında güvenlik kuvvetlerinin de olduğu onlarca kişi yaşamını kaybetti, binlerce eylemci tutuklandı. Öldürülen 13 polisin 2’sinin başı kesik halde bulundu. “Baş keserek öldürme” bize hiç yabancı gelmedi… Rusya Parlamentosu’nun üst kanadı Federasyon Konseyi’nin Uluslararası İşler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev, Kazakistan’da “Ortadoğu ve Afganistan’dan gelen militanların” aktif olduğunu söyledi…(1) *** Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev üyesi bulundukları Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) yardım istemek zorunda kaldı. Rusya, gecikmeksizin askerlerini Kazakistan’a gönderdi KGAÖ Konsey Başkanı Ermenistan…
-
BAK ŞU ALLAH’IN İŞİNE!..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP Bursa İl Başkanlığında yaptığı konuşmada: “Sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın… Biz kendimiz yapmıyoruz… Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah’tır… Bize yaptıran Allah’tır… Bize yaptıran Allah’tır…” dedi… (1) Önümüzü Allah ile kesti. Siyasi iktidarın icraatlarından yanlış bulduklarımızı arada bir eleştiriyor, bazen itiraz ediyor, bazen de kınıyorduk… İçişleri Bakanımız, onları bize Allah yaptırıyor dedikten sonra, elimizi kolumuzu bağladı. “Takdiri ilahidir” deyip susacağız artık. Allah’a sitem edecek halimiz yok ya. Sadece yapılanda bir “hikmet” arayabiliriz, o kadar… *** Allah biz kullarını cezalandırmaya karar verirse eğer, sopa olarak siyasi iktidarı mı kullanması gerekir? Siyası iktidar onun yarattığı bir şey mi? Anlayabilmiş değiliz. Kötü işleri siyasi iktidar yapar, sopayı biz yeriz……